İsveç’in son dönemlerde yetiştirdiği en önemli girişim olan Spotify, ülkede diğer sektörlerin ve hükümetin girişimciliğe yeteri kadar değer vermediğini düşünerek bir açık mektup yayımladı. Spotify’ın kurucuları Daniel Ek ve Martin Lorentzon’un mektubu şöyle:
İsveç bugünlerde başını almış gidiyor. Spotify, Skype, King, Mojang ve Klarna gibi startuplarla beraber diğer birçoklarının kurulması ve sermayeye erişim ile, istihdam, gelir vergisi, yeniliğe öncülük eden değer katan hizmetlerin kümeleri dünyanın her tarafından yetenekleri buraya çekiyor. Bu kümede, genç insanlar uluslararası network kurma ve önemli bir deneyim elde etme şansı yakalıyorlar. Bir iş kuran ve daha sonra karşılığında birçok kişiye işveren insanların birçok örneği var. Sosyo ekonomik yararlar ve bu durumun dinamikleri göz ardı edilemez.
Spotify’ı kurduğumuzda hayalimiz, İsveç’te dünyaca ünlü bir şirket kurma ve diğerlerine İsveç’te şirketlerini kurmak ve büyütmek için ilham vermekti. Birleşik Devletler’den daha fazla nüfusu olan Avrupa’nın Facebook, Google, Apple, Micorosotf, Amazon ve diğer büyük Amerikan şirketleri gibi bir şirketi olmaması bizim için çılgınlık. Biz bunun yapılabilir olduğunu göstermek istiyoruz.
Bu nedenle, İsveç’in nasıl bir ülke olmak istediğine karar vermesine ihtiyacımız var. Biz büyümenin aynı zamanda hızlı gelişen genç şirketlerden geleceğine mi inanacağız yoksa geleneksel endüstrilerin büyüme için yeterli olduğuna mı inanıyoruz?
Eğer yeni şirketler ve hızla gelişen teknoloji şirketleri olduğuna inanıyorsak yanlış yönde ilerliyoruz demektir. Bu noktada eğer herhangi bir değişim olmazsa İsveç dışındaki başka ülkelerde daha çok genişlemeyi düşünmek zorunda kaldığımızı belirtmek istiyoruz.
Önümüzdeki birkaç yılda, binlerce insana iş vereceğiz. Başarımız tamamen dünyanın her yerinden en iyi yetenekleri çekmemize bağlıdır. Eğer İsveç’in diğer ülkelere göre bu konudaki zorluklarını ortadan kaldırabilirsek, operasyonlarımızı başka ülkelere taşımak yerine Stockholm ve Gothenburg’de işe alım yapabiliyor olacağız. İsveç’i seviyoruz ve bizim için en iyi çevre olduğuna inanıyoruz fakat aynı zamanda, politik zorlukları büyülü bir şekilde aşamayız. Geçtiğimiz yıllarda, Stockholm Şehri’nden birçok politikacı, parlemento ve hükümet ile görüştük. Aldığımız yanıtlar olumlu olsa da, herhangi bir gerçek değişim henüz olmadı. Eğer bizim gibi bir şirket İsveç’te büyüyecekse şartlar hızlıca değişmeli.
Tekrar tekrar parmak bastığımız zorluklardan bir tanesi, barınma problemi. Bugün Stockholm ofisimizde 48 ülkeden çalışanımız mevcut. Yeni bir ülkeye gelen genç insanların direk pahalı kat mülkiyetleri almak durumunda olması çekiciliğimizi azaltıyor. New York, Londra ve Singapur gibi ev kiralamanın oldukça basit olduğu şehirlerle karşılaştırdığımızda bu şehirlerin Stockholm’un aksine esnek şartlara sahip olduklarını görüyoruz. Kira kontrolü, vergi yapısı ve yasal durum nedeniyle çok az yeni bina inşa ediliyor ve pazar düzgün işlemiyor. İkinci endişemiz eğitim programlarımız. Yazılımcılara olan ihtiyaç inanılmaz ve kısacası bu alanda daha çok pratik yapmalıyız. Gothenburg ve Stockholm’un bizim hızımızdan yararlanma kabiliyeti çok önemli. Bugün Spotify’ın mükemmel kontaklarının olduğu Chalmers ve KTH gibi kurumlarla olan bağlarımız önemli. Fakat ilkokulda programlama dersleri olmalı ki hem varolan yeteneklerden yararlanalım hem de kadın yazcılımları kaybetmeyelim. El işi yapmak hala İsveç okullarında zorunlu, fakat yazılım dersleri değil. Üçüncü zorluğumuz çalışanlarımızı hissedar yapamamak. Yetenekleri İsveç’e çekebilmek için, rekabetçi maaşlar, cömert yan haklar ve her çalışanın şirket için yarattığı değer ölçüsünde hisse opsiyonları sunmalıyız. Girişimciler olarak, hala iş fikrinin yüzde 3 ve onun uygulamasının işin yüzde 97si olduğunu biliyoruz. En iyi çalışanları bulmak ve onları işin parçası haline getirmeliyiz. İsveç’teki vergi kuralları hisse opsiyonlarını neredeyse imkansız kılıyor ve bu hisse dağıtımının soruşturulması yıllar alıyor. Bugünlerde bu konu ile alakalı bir taslak hazırlandı ve onunla yapılacak tek şey var: Derhal gözden çıkarmak. Rapor, hisse opsiyonunda çalışanların yararlarını güzelce anlatıyor fakat o kadar kısıtlama var ki ne anlattığının hiçbir önemi kalmıyor. Örneğin rapor, 50 kişiden az çalışanı olan, 7 yıldan büyük olmayan şirketlerin bu haktan yararlanmasını öngörüyor ve belli endüstriler hiç dahil edilmiyor bile. Spotify gibi bir şirket bu raporun öngördüğü bütün kriterlere uymuyor. Yasa yapıcılar global yetenek pazarında rekabet ettiğimizi bir ülkedeki kötü koşullar için bu fiyat fazla. Şu anda New York’ta mı Stockholm’de mi büyümemiz gerektiğini tartışıyoruz. Birleşik Devletler’de hisse opsiyonları iş verene sermayeden gelen bir gelir olarak yüzde 15-20 arasında vergilendiriliyor. Almanya’da bu yüzde 25. İsveç’te bu istihdamdan gelen bir gelir olarak değerlendiriliyor ve yüzde 70’den vergilendiriliyor.
İsveç’te hisse opsiyonlarıyla alakalı basit bir sistem hemen kullanıma koyulabilirdi. Tek ihtiyacımız olan şey politikacıların isteği. Bizim gibi en iyi yetenekleri çalıştırmak isteyen bir şirket için bu gerekli. Bu nedenle İsveç politikası bir yol ayrımında; ya yeni çağın iş modellerini destekleyeceğiz, bu nedenle önerinin maddeleri tekrar düzenlenmeli veya bunu yapmak istemiyorsunuz ve biz İsveç politikasını başka bir şekilde anlayamıyoruz. Bu bizim için tamamen anlaşılmaz.
Çalışanlar çalıştıkları şirketin hissedarı olabilselerdi, İsveç’in ne kadar mükemmel bir yer olacağını hayal edin. Bu bize ve kültürümüze tamamen uygun. Biz, şirket sahipleri olarak paylaşmaya hazırız. Bir şirkete sahip olmak diğer hiç bir şirket politikasının yapamayacağı kadar birlik yaratır. Bu genç insanların yaratacağı değer çok büyük çünkü bir çoğu yeni düşünceler geliştirecek ve iş kurabilecek uzmanlık ve paraya sahipler. Artan bir rekabetin olduğu dünyada yaşıyoruz. İsimlerini sayarak başladığımız Spotify, Skype, King, Mojang ve Klarna şirketlerinden sadece ikisi bağımsız olarak devam ediyor, diğerleri büyük Amerikan şirketlerine satıldı.
Başarı sürekli değişimi ve faal olmayı gerektirir. Bunları yapmayanlar yıkılırlar. Bu aynı zamanda politika için de geçerlidir. Şu anda bir adım atılması gerekiyor aksi takdirde, Stockholm ve İsveç global rekabeti kaybedecekler. Ve dahası, Sportify’ın yaratacağı binlerce iş fırsatı İsveç yerine Amerika Birleşik Devletleri’nde olacak. Şu an bir şeyler yapma zamanı.
Politikacılar, söz sizde.
Daniel Ek ve Martin Lorentzon
Spotify’ın kurucuları
*Bu yazı etohum.com sitesinden alınmıştır.
POST A COMMENT.