Ulukaya: “Özel sektörün milyonlarca yaşamı etkileyebilecek ölçülebilir çözümler bulması ve finanse etmesi gerekiyor.”
ABD merkezli gıda devi Chobani’nin sahibi ve mülteci sorununa odaklanan Tent Vakfı’nın kurucusu Hamdi Ulukaya, 47. Dünya Ekonomik Forumu toplantıları kapsamında düzenlenen “Lafın Ötesine Geçmek: Açık Toplumlar İnşa Etme Korkusunun Üstesinden Gelmek” başlıklı panelde mülteci sorununu gündeme getirdi.
Panele Ulukaya’nın yanı sıra More in Common Başkanı Brendan Cox, Save the Children International CEO’su Helle Thorning-Schmidt, Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma İş birliği Bakanı Lilianne Ploumen, Radcliffe Vakfı Başkanı ve dünyaca ünlü Lions Gate sinema prodüksiyon şirketinin kurucusu Frank Guistra katıldı.
Panelde neler konuşuldu?
Davos’ta yapılan “Lafın Ötesine Geçmek: Açık Toplumlar İnşa Etme Korkusunun Üstesinden Gelmek” panelinde dünyanın pek çok yerinde göçmenlere, mültecilere, Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik olarak giderek artan tedirginlik masaya yatırıldı. Bu durumun tansiyonu, güvensizliği hatta şiddeti artırdığına dikkat çekilen panelde konuşmacılar, sorunun nedenlerinden öte çözümlerine odaklandı. Katılımcı kurumlar sahadan veriler paylaştı ve uzmanlar, yükselen düşmanca tutumla nasıl mücadele edilebileceği ve mültecileri topluma katkılı olacak şekilde kucaklayacak toplulukların oluşmasının nasıl teşvik edilebileceğine dair birikimlerini paylaştı.
1 yılda 70 dev şirket destek verdi
2015 yılında Tent Vakfı’nı kurarak özel sektörü mülteciler konusunda harekete geçirmek için bir model oluşturan Hamdi Ulukaya, bu sayede her biri dünya devi olan pek çok markayı ortak bir amaç için bir araya getirdiklerini ifade etti.
Ulukaya, “Tent’in özel sektör ile kurduğu ittifakı bundan tam 1 yıl önce Davos’ta ilan etmiştik. O gün yola çıktığımızda yanımızda yalnızca 10 şirket vardı. Haziran’da 30’a ulaştık. Kasım ayı itibarıyla Tent, Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından başlatılan Mülteciler için İş birliği inisiyatifinin yönetimini üstlendi. Bugün ‘Tent Mülteciler için İş Birliği İnisiyatifi’ne dahil olan 70’ten fazla şirket var. Özel sektör uykudan uyandı. Elbette çok daha fazlasının yapılması gerekiyor ama mevcut işaretler umut verici,” dedi.
Tüm taraflar için kazan-kazan durumu
Kendisinin de ABD’ye bir İngilizce bilmeyen bir yabancı olarak geldiğini hatırlatan Ulukaya, “Her zaman kolay değildi ama hayatım için endişelenmedim, ailem de tehlikede değildi. Mülteciler için ise durum inanılmayacak kadar zor,” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Şirketler eğer harekete geçerlerse bir kazan-kazan durumu yaratabilirler. İş imkânı verildiğinde, eğitim sunulduğunda, kaynaklar doğru kullanıldığında bu tüm taraflar için kazanç anlamına geliyor. Biz Chobani’de bunu uyguladık. Bu sayede artık çok daha güçlü bir şirket ve aileyiz. Özel sektörün milyonlarca yaşamı etkileyebilecek ölçülebilir çözümler bulması ve finanse etmesi gerekiyor. Korku ve öfkeye kapılmak yerine daha fazla anlayış ve şefkat göstermemiz şart. Tent Vakfı olarak biz, bu yılın ilk yarısında tüm yardımlarda entegrasyon meselesine odaklanacağız.”
Ev sahibine “teşekkürler”
Panelde Ulukaya, Tent Vakfı tarafından Ağustos-Eylül 2016 arasında mültecilerle yüz yüze yapılan bir araştırmanın sonuçlarını katılımcılarla paylaştı. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, her 10 mülteciden 9’u, ev sahibi ülkeye entegre olabileceğine inanıyor. Araştırmanın dikkat çeken bir başka sonucu da mültecilerin çalışma isteği. Her 10 erkek mülteciden 8’i iş arıyor ancak ya bulamıyor ya da bulmasına rağmen çeşitli kısıtlamalar yüzünden çalışamıyor. Tent Vakfı’nın araştırması, mültecilerin ev sahibi ülkelere bakışı hakkında da önemli bir ipucu veriyor: Mültecilerin yüzde 75’i ev sahibi ülkelerine vermek istedikleri mesajın “Teşekkürler” olduğunu söylüyor.*
*Tent Vakfı tarafından Ağustos-Eylül 2016 arasında yapılan Refugee Voices-Mülteci Sesleri araştırmasının sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Tent Vakfı Hakkında
Hamdi Ulukaya tarafından kurulan Tent Foundation, 2015 yılından bu yana mülteci sorununa yönelik çalışmalar yürütüyor. Tent, mülteci sorunu ile başa çıkmak için uygulanan küresel yöntemlerin tüm taraflar için daha verimli, etkili ve güvenilir hale getirilmesi için çalışıyor. 2016’da Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısında lansmanı yapılan Tent Alliance (Çadır İttifakı), şirketlerin mülteci krizine son verme nihai hedefine ulaşmak için ihtiyaç duyacakları birikim ve dinamizmi artırma amaçlı bir platform olarak kuruldu. Geçtiğimiz Kasım ayında ABD Dış İşleri Bakanlığı tarafından Mülteciler için İş birlği İnisiyatifi’nin yönetimi Tent Vakfı’na devredildi ve daha önce Tent Alliance adıyla sürdürülen platform bu tarihten sonra Tent Mülteciler için İş birliği İnisiyatifi adını aldı.
İnisiyatif içerisinde halen aralarında Airbnb, Cisco, Johnson & Johnson, İkea, LinkedIn, UPS ve MasterCard’ın da bulunduğu 70 şirket yer alıyor. Bu şirketler, doğrudan mal ya da hizmet sunmanın yanında istihdam fırsatı yaratıyor ya da tedarik zincirlerini mültecileri istihdam eden ya da mülteci örgütlerine destek veren tedarikçilerden alım yaparak şekillendiriyor.
Ulukaya, Tent’i doğrudan yardım faaliyetlerine fon sağlama, yeniliklere yatırım yapma, ve yerinden edilmiş insanların sahip oldukları potansiyeli tam anlamıyla hayata geçirmelerine yardımcı olacak politika ve işbirliklerini destekleme amacıyla kurdu. Vakıf, dünyanın dört bir yanında insanların yaşadıkları yerlerden zorla çıkartılmalarına son verme amacını güdüyor. Tent’in özel sektöre odaklanmasının nedeni ise, inovatif yaklaşımı, yaratıcılığı ve girişimcilik ruhu ile özel sektörün, kaynakları seferber ederek mülteci krizinin sona erdirilmesine katkıda bulunmak için son derece elverişli bir konuma sahip olması.
Tent Mülteciler için İş birliği İnisiyatifi’nde yer alan özel şirketler neler yapıyor:
- SAP 10.000 mülteci gence iş bulmalarına yardımcı olacak programlama becerileri öğretiyor
- Unilever – 10 ülkede beceri ve iş eğitimi için sivil toplum örgütlerine 500.000 dolar daha yardım yapacak
- MasterCard 2 milyon mültecinin, tehdit altındaki ailelerine para göndermelerine yardım ediyor
- TripAdvisor mültecilere daha güvenli yolculuk etmelerini sağlayacak teknolojiler sağlamak için 5 milyon dolar harcıyor
POST A COMMENT.