Demokrasilerin temel taşlarından biri olan seçimler, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmeli. Türkiye’de de geçmiş seçimlerde yaşanan tartışmalar, seçim güvenliği konusundaki endişeleri de her zaman beraberinde getiriyor.
Warren Buffet’in “Blockchain 21. yüzyılın başlarına tesadüf eseri düşmüş bir 22. yüzyıl teknolojisidir” dediği Blockchain’den bahsedeceğiz. Blockchain teknolojisi, seçim süreçlerine şeffaflık ve güvenilirlik katma potansiyeliyle dikkat çekmektedir. Bu yazıda, Blockchain teknolojisinin seçim güvenliği üzerindeki etkileri, Türkiye’deki mevcut seçim sistemiyle karşılaştırması ve gelecekteki olası uygulamaları mercek altına alacağız.
Mevcut seçim sistemindeki sorunlar
Türkiye’de şu anda uygulanan seçim sistemi, oyların manuel olarak sayılması ve SEÇSİS adlı bir sisteme girişi gibi aşamalar içermektedir. Bu süreçte yaşanabilecek insan hatası, müdahale ve manipülasyon riskleri, seçim güvenliğini tehdit etmektedir. Özellikle mükerrer oy kullanma, oyların geçerliliğinin denetlenmesi ve sonuçların doğru bir şekilde sisteme girilmesi gibi konularda endişeler bulunmaktadır.
Blockchain teknolojisi ve seçim güvenliği
Blockchain teknolojisi, dağıtık defter teknolojisi olarak da bilinir ve işlemlerin şifrelenerek bloklar halinde bir zincire eklenmesi prensibine dayanır. Bu sayede veriler değiştirilemez, şeffaf ve güvenli bir şekilde saklanır. Seçim süreçlerine uygulandığında ise bir çok avantajı beraberinde getirir. Yapı oldukça şeffaftır. Her oy, Blockchain ağına eklenir ve herkes tarafından doğrulanabilir. Hosting yapılarına göre çok fazla güvenlidir. Veriler şifrelenerek korunur ve manipülasyon riskini azaltır. Değiştirilemez bir yapıya sahiptir. Bir kez eklenen veriler değiştirilemez, böylece sonuçların güvenilirliği artar. Ve en önmelisi! Daha doğrusu Blockchain’i mükemmel yapan şey ise ‘Merkeziyetsiz’dir. Veriler merkezi bir sunucuda değil, ağdaki tüm bilgisayarlarda eş zamanlı olarak saklanır. Seçim sürecinin her aşaması takip edilebilir olduğu için geriye dönük müdahalesi de kesinlikle mümkün değildir.
Türkiye’de Blockchain uygulaması
Türkiye’de de Blockchain teknolojisiyle yapılan seçimlerin güvenliğini artırmak mümkündür. Seçmenler, özel bir uygulama veya cihaz aracılığıyla oylarını güvenli bir şekilde verebilir. Sandık kurulları, oyları saydıktan sonra sonuçları Blockchain ağına ekleyebilir. Tüm katılımcılar yani seçmenler anlık olarak Blockchain ağına erişerek sonuçları doğrudan izleyebilir. Oylama ve sayımlar ‘Private’ yetikilendirilmiş kişiler (seçmenler) oy kullanır, verilen oylarda yetkilendirilmiş sandık görevlileri tarafından sayılır ve Blockchain ağına gönderilir. Genel veya bölgesel yani lokal sonuçlarda ‘Public’ denilen herkese açık bir yapı ile izlenebilir.
Unutulmamalıdır ki ‘Hosting’ yapıları her zaman müdahaleye müsait bir teknolojilerdir. Freewall yani güvenlik duvarları saldırılara karşı dayanıksızdır (Bknz: Genesis ‘Satoshi Nakamotonun yaşam öyküsü’, Adnan Ateş).
Dünya ülkelerindeki uygulamalar
Estonya, Siera Leone, ABD’nin Batı Virginia eyaleti ve İsviçre’nin Zug şehri gibi ülkelerde Blockchain teknolojisi, seçim süreçlerinde pilot uygulamalarla test edilmiştir. Bu uygulamalar, teknolojinin seçim güvenliğini artırma potansiyelini de bize gösteriyor.
Sadece Estonya örneği vermek gerekirse: Estonya 1.3 milyon nüfusa sahip ve temel eğitimin yazılım ve internet teknolojileri ile yapıldığı bir ülke. Estonya’nın 2005 yılından beri uyguladığı elektronik oylama sistemi, dünya genelinde bu alanda öncü bir örnek teşkil ediyor. Blockchain teknolojisi ile yapılan seçimlerden başarı ile çıkmış ve sürecin tüm taraflarca kabul edildiği ülkedir Estonya. Son zamanlarda elektronik oylamanın konuşulduğu ülke olan Türkiye’nin özellikle Estonya örneğini incelemesi ve mercek altına almasında fayda var. Sistem (Blockchain) oldukça avantajlı. Hosting yapıları ise dezavantajlı yapılardır diyebiliriz. Blockchain ile yapılacak oylamalar özellikle gençler ve engelli bireyler için oy kullanma sürecini kolaylaştırıyor, oy sayımı süreci hızlanıyor ve sonuçlar daha hızlı açıklanabiliyor. Kağıt ve baskı gibi maliyetler azalıyor. Kağıt kullanımı azaldığı için çevreye oldukça daha duyarlı bir sistem. Gelelim elektronik oylamanın yani hosting yapıları üzerinden yapılmasına dair dezavantajlarına: Siber saldırılar, sistemin hacklenmesi veya manipüle edilmesi gibi riskler bulunuyor. Sistemde meydana gelebilecek teknik arızalar, seçimlerin geçersiz sayılmasına neden olabilir. Oysa Blockchain’da sistemin maruz kalacağı teknik arızalar problem teşkil etmemekte. Verilen her oy aynı anda birçok veri depolama alanında depolandığı için verinin kaybolması da mümkün değil. Veriye erişim oldukça güvenlidir.
Estonya örneği, Türkiye gibi ülkeler için de ilham kaynağı olabilir. Ancak Türkiye’de elektronik oylama sisteminin uygulanması için bazı ön koşulların sağlanması gerekmektedir: Güçlü bir siber güvenlik altyapısı oluşturulmalı ve sistem sürekli olarak güncellenmelidir. Tüm seçmenlerin sisteme eşit erişimi sağlanmalıdır. Sistemin tüm aşamaları şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır. Sistem, uluslararası kabul görmüş güvenlik standartlarına uygun olmalıdır. Elektronik oylamaya ilişkin kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Estonya’nın elektronik oylama deneyimi, hem avantajları hem de riskleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Türkiye gibi büyük ve karmaşık bir ülkede elektronik oylama sisteminin uygulanması, dikkatli bir planlama ve hazırlık gerektirmektedir. Bu sistemin getireceği faydalar kadar olası riskler de göz önünde bulundurularak, güvenli ve şeffaf bir seçim sistemi oluşturmak için çalışılmalıdır.
Blockchain teknolojisinin uygulanması için önemli bir yatırımın yapılması gerektiğini unutmayalım. Tüm tarafların yani tüm siyasi partilerin bu teknolojiye güvenmesi ve kabul etmesi kesinlikle önemlidir. Ayrıca seçmenlerin ve seçim görevlilerinin bu teknoloji hakkında eğitilmesi gerekmekte olup Blockchain ağlarının da siber saldırılara karşı ek önlemler kapsamında korunması gerekmektedir.
Blockchain teknolojisi, seçim güvenliği konusunda önemli bir potansiyel sunmaktadır. Ancak bu teknolojinin başarılı bir şekilde uygulanması için siyasi irade, teknik altyapı ve toplumsal kabul gibi birçok faktörün bir araya gelmesi gerekmektedir. Türkiye’nin de bu konuda atılımlar yapması ve gelecek seçimlerde daha güvenilir ve şeffaf bir süreç oluşturması için ‘Blockchain’ teknolojisini incelemesi gerekmektedir.
Elektronik oylama sistemleri, demokrasiyi güçlendirme potansiyeline sahip olsa da, güvenlik ve gizlilik gibi konularda dikkatli olunması gerekmektedir. Türkiye’nin de bu konuda uluslararası deneyimlerden yararlanarak kendi seçim sistemini geliştirebileceği söylenebilir.
EKOVİZYON DERGİ – ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.