TRAMPA EKONOMİSİNDEN BİTCOIN’E PARANIN VE MÜBADELENİN EVRİMİ
Adnan Ateş’in yazısı;
‘’Yaklaşık 3000 yıl önce yerini parasal ekonomiye bırakan merkezi olmayan (decentralized) trampa ekonomisi, bitcoinin günbegün yaygınlaşması ve küresel geçerliliğe ulaşması ile mübadeleye ve insani ilişkilerin her alanına daha medeni bir formda yeniden hâkim oluyor. İnsansoyu kendi üretimini merkezi bir otoritenin ve bu otorite tarafından yaratılan bir para biriminin aracılığına gereksinim duymaksızın mübadele etmeye hazırlanıyor. Mübadelenin daha insancıl daha samimi bir çerçeve içerisinde gerçekleştiği ve merkezi bir otorite tarafından koordine edilmeyen trampa ekonomisine Blockchain ve Bitcoin aracılığıyla daha teknolojik daha medeni bir formda geri dönülüyor. Paranın para ile mübadelesi yerini malların mallar ile mübadele edildiği modern bir trampa sistemine adım adım bırakmakta ve insansoyu paranın yani Bitcoinin yalnızca bir aracı (mediator) işlevi göreceği, küresel mübadeleye bu bağlam da hakim olacağı altın bir şafağa doğru ilerlemekte…’’
İnsani gereksinimlerin ve ihtiyaç fazlası üretimin doğal bir sonucu olarak ilkel mübadele
Üretilebilen ilkel neslelerin çoğalmasına paralel olarak ilk insan topluluklarının ihtiyaçlarının giderek çeşitlilik kazandığını ve bu gereksinimlerin günbegün çoğaldığını söyleyebiliriz. Neolitik devrimin meydana getirdiği verimlilik artışı ile tüketebileceğinden daha fazlasını üretme imkanına kavuşan insanoğlu bu fazlalığı ihtiyac duyduğu diger nesneleri elde edebilmek amacıyla mübadele etmeyi öğrendi. Mübadelenin bir gereği olarak en çok arzulanan ve en çok mübadele edilen nesneler zamanla genel geçer nesneler haline gelerek ilkel paralara dönüştüler ve bu çok arzulanan, herkes tarafından kabul edilebilen nesne-paralar , ilk insan toplulukları tarafından diğer ürünlerin mübadelesini kolaylaştırmak amacıyla aracı yani mediator olarak kullanıldılar. Bu doğal sürecin neticesinde ilkel nesne-paraların mübadele aracı işlevini üstlendiğini görüyoruz. Bu paralar aracılığıyla mübadele işleminin kolaylaştığını ve daha geniş alana yayıldığını görüyoruz. Yani daha önceleri fazla peniri bulunan ve bu peyniri deri ile mübadele etmek isteyen bir adam peynire ihtiyaç duyan ve derisi olan bir kişiyi bulma zorunluluğundan kurtularak peynirini herkes tarafından kabul göre gümüş taneleri ile takas edebiliyor ve bu gümüş tanesi ile derisi ama peynire ihtiyacı olmayan bir başka kişiden deri satın alabiliyordu. Bu hususta dikkat edilmesi gereken nokta bu mübadele ilişkilerinin ticari değil de bire bir, gereksinimsel ve gayet insani olduğudur. Fakat para basma yetkisinin bir otorite tarafından ele geçirildiği noktada paranın standart bir biçim kazandığını ve paranın yalnızca bir mübadele aracı olma işlevini yitirdiğini söyleyebiliriz.
Parayı oluşturma yetkisinin merkezi bir otoriteye devredilmesi ve paranın standart bir görünüm kazanması
Paranın geçirdiği bu evrimsel sürecin ileri aşamalarında para basma ve yayma yetkisinin merkezi otoriteler tarafından ele geçirildiğini ve her merkezi otoritenin kendi iktidar alanı dahilin de kendisi ile özdeşleşen standart para türlerini tedavüle soktuğunu görmekteyiz. Bu noktada paranın ilkel formunu yitirerek iktidar ile özdeşleştiğini, standart bir görünüm kazandığını ve yalnızca mübadele aracı olma işlevinden uzaklaştığını söyleyebiliriz. Bu noktada para toplumsal yaşamı kolaylaştıran insani bir nesne olma özelliğini yitirerek iktidarı temsil eden ve bu iktidarı her alana taşıyan bir niteliğe bürünmüştür. Devletler para aracılığıyla mübadeleyi dolaylı yoldan kontrol etmiş ve ticari alandaki iktidarlarını para aracılığıyla pekiştirmişlerdir. Devletlerin kendi gereksinimleri doğrultusunda ihtiyaç faslası parayı tedavüle sokarak paranın aracı olma işlevini giderek aşındırdığını paranın mübadeleden bağımsız bir noktaya oturduğunu görüyoruz. Bu noktada para ana işlevinin ötesine geçerek bağımsızlığını ilan etmekte, sahibine para kazandıracağı ve diğer paralar ile belirli piyasalar dahilin de takas edileceği ayrıksı bir noktaya doğru hızla sürüklenmektedir. Bu sürecin sonlarına doğru devletin para basma yetkisini başka erklerle paylaştığını ve paranın devlete özgü bir nesne olma niteliğinin aşındığını görüyoruz.
Para basma ayrıcalığının yaygınlaşması
Bu dönemde devlete özgü para basma ayrıcalığının yaygınlaştığını ve çeşitli finansal kuruluşların bu yetkiyi devletle paylaşmaya başladığını görüyoruz. Ulaştıkları güç aracılığıyla kendilerine has bir iktidar alanı oluşturan ve ekonomi içerisinde genel kabul gören finansal kuruluşların ‘’ bank notes’’ ları tedavüle soktuğunu ve böylece para yaratma yetkisinin giderek yaygınlaşacağı bür sürecin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Sürecin ilerleyen aşamalarında para yeni şekillere bürünecek ve devlete özgü bir nesne olma özelliğini tam anlamıyla yitirecektir. Para artık devletlerin yanı sıra finansal kuruluşlar tarafından ve gereksinimin ötesinde yaratılan bir nesnedir. Üstelik artık yalnızca külçe ya da kağıt formunda değildir ve ekranları süsleyen rakamlardan ibarettir. Mübadele artık paranın bir yan işlevidir ve toplumsal mübadeleye büyük oranda parasal transferleri yöneten finansal kuruluşlar aracılık etmektedir. Mübadeleye ilişkin transferler ve işlemler üçüncü ve merkezi otoritelerin aracılığıyla gerçekleşmektedir. Para yaratım sürecinin sıradanlaştığı ve kontrolden giderek uzaklaştığı bu noktada para küresel ekonomiyi tehdit eden, periyodik olarak krizin eşiğine getiren bir unsur niteliğine bürünüyor. Küresel mübadeleye aracılık eden finansal kuruluşlar ise bu küresel düzensizliğin – kaos ekonomisinin mimarı olarak göze çarpmaktadırlar. İnsansoyu bu noktada merkezi otoritelerin aracılığına ve suistimaline gereksinim duymaksızın mübadele edebilme ihtiyacını ivedilikle duymaktatır. İnsansoyuna merkezi bir otoritenin hakemliğine gereksinim duymaksızın mübadele edebilme olanağını sunacak olan para birimi ‘’bitcoin’’ ve bu para birimine işlerlik kazandıran ‘’blockchain’’ teknolojisi geleceğin ekonomisini şimdiden müjdeleyen iki yapı taşı olarak göze çarpıyor.
Devletsiz Para Bitcoin ve Devletsiz Toprak Blockchain
Mevcut küresel ekonomik ilişkilerin ana karakteristiğini oluşturan ‘’kaos’’ toplumsal ilerleyişin önünde devasa bir engel olarak varlığını her geçen gün daha ypğun olarak hissettirmekte ve küresel bir çözümü ivedilikle zorunlu kılmaktadır. Vardığımız noktada küresel ekonomiyi içine saplandığı bu kaostan kurtararak geleceğe taşıyacak olan para birimi ‘’ bitcoin’’ bu para birimini mümkün kılan mimari taban ise ‘’blockchain teknolojisi’’ dir. Bitcoinin yaygınlaşması mübade işlemlerinde merkezi bir otoritenin hakemliğini giderek gereksiz kılacak ve ilkel trampa ekonomisini daha teknolojik bir seviyede yeniden varederek insansoyunu yarına taşıyacaktır. Bitcoinin yaygınlık kazanmasıyla para tıpkı trampa ekonomisinde olduğu gibi ikili iktisadi ilişkilere aracılık eden bir ‘’mediator’’ niteliğini yeniden kazanacak ve mübadele yalnızca gereksinimsel- insani bir ilişki haline gelecektir. Bu para birimine işlerlik kazandıran ‘’blockchain’’ teknolojisi ise yalnızca para yaratım sürecini değil diğer bütün finansal işlemlere desantralize bir nitelik kazandırarak iktisadın her alanında merkezi otoritelerin varlığını anlamsız kılacaktır. Blockchain teknolojisi, kredi işlemlerinden emlak piyasasına, otel rezervasyonlarından araç alım satımlarına kadar hemen hemen bütün iktisadi ilişkilerde alıcı ile satıcıyı merkezi otoriteye gereksinim olmaksızın karşı karşıya getirerek mübadeleye ikili bir nitelik kazandıracaktır. Kanadada yaşayan bir işçi birikimini bankanın aracılığına gereksinim olmaksızın Japonyadaki bir kobi sahibine doğrudan arz ederek değerlendirebilecek, Venedikli bir ev sahibi boş odasını Alman bir turiste turizm şirketlerine komisyon ödemeksizin kiralayabilme olanağına kavuşacaktır. Aracı merkezi kuruluşların gereksizleştiği böylesi bir iktisadi ortamda küresel zenginlik tabana daha çok yayılacak monopollerin hükümranlığı son bulacaktır. Blockchain teknolojisinin mümkün kılacağı bu yeni iktisadi ortam şüphesiz ki daha az kırılılgandır ve bu haliyle insansoyunun altın şafağını müjdelemektedir.
ekovizyon.com.tr
#bitcoin #blockchain #adnanates
POST A COMMENT.