Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, Selçuk Bayraktar’la önceki gün evlenerek muradına erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, Selçuk Bayraktar’la önceki gün evlenerek muradına erdi.
Fotoğraflarını görenler “Evlilik Sümeyye Hanım’a da, damada da yaramış” dediler. Mutlu olsunlar…
6 bin 500 kişinin çağrıldığı nikâha, çok sayıda gazeteci de davetliydi. Ve herkes, köşelerinde ilginç notlara yer verdi. Öncelikle, neden nikâhta sadece Bosna, Pakistan, Arnavutluk ve Lübnan gibi çok önemli olmayan ülkelerden liderler vardı sorusunun yanıtını gazeteci Verda Özer verdi, içimizi rahatlattı:
“Nikâh tarihi kısa bir süre önce kararlaştırıldığı için birçok yabancı lider, programları elvermemesi sebebiyle nikâh davetine katılamadı.”
Biz de bunu tahmin ediyorduk zaten.
Eğer erkenden haberleri olsa, Amerika’dan Obama’nın, İngiltere’den Kraliçe Elizabeth’in, Almanya’dan Merkel’in, Fransa’dan Hollande’ın, Japonya’dan İmparator’un, Kanada’dan yakışıklı genç başbakanın geleceğini biliyorduk.
Aslında, Rusya lideri Putin bile, aradaki kavgayı unutup gelecekti ama işte son anda gelen davetiye her şeyi bozdu.
Neyse artık torunların sünnetine gelirler.
Gelin çiçeğini üniversiteli Neslihan kaptı
Sümeyye Erdoğan, telaştan “gelin buketi”ni bekâr kızların üzerine atmadı.
Masada unutulan çiçeği, 18 yaşındaki üniversiteli Neslihan Durmaz aldı ve şöyle anlattı: “Çalışmalarımızdan dolayı tanışmıştık. Protokol falan çok kalabalıktı. Buketi atmadı, masadaydı, gittim aldım. Sonra kendisine gösterdim. Aldığımı söyledim. Ablası ‘Ooo çak’ yaptı. Tebrik etti. Onu hatıra olarak saklayacağım. Herkes evli olup olmadığımı sordu. Evli değilim. Üniversite öğrencisiyim, anestezi okuyorum.”
Kandilli’de bir Köşk satın aldılar
Normalde Erdoğan’ın katıldığı toplantılara davet edilmeyen bir iki gazeteci de damat kontenjanından nikâha çağrıldı.
Bunlardan biri Yalçın Bayer oldu. Damadın ailesinin eski tanıdığı olan Yalçın Bayer, “Selçuk Bayraktar ve eşi, Kandilli’de yeni aldıkları mütevazı ‘köşk’lerinde oturacaklar” diye yazdı köşesinde.
Anlaşılıyor ki, genç çift babalarının Çamlıca’daki evinden uzağa gitmemişler.
Nikâha gelmeyenlerin başında, AKP’nin eski 3 numarası Bülent Arınç vardı.
Sonra, AKP’nin eski ağır topu Hüseyin Çelik de yoktu nikâhta.
Davet mi edilmediler, yoksa isteyerek mi gitmediler bilemiyoruz.
8 şahit 8 şehit vermediler tesadüfü
Nikâhta genç çiftin 8 tanığı vardı: Abdullah Gül, İsmail Kahraman, Ahmet Davutoğlu, Hulusi Akar, Bosna lideri, Pakistan başbakanı, Arnavutluk başbakanı, eski Lübnan başbakanı.
Ne yazık ki, aynı gün 8 şehidin de cenaze töreni vardı.
Sözcü gazetesi bu tesadüfü kaçırmadı, “Tabutta 8 şehit, nikâhta 8 şahit” manşeti attı.
Tebrik ve takı kuyruğu saat 19.10’da sürüyordu
Yılın nikâhı için davetliler saat 12.00’den itibaren Küçükçekmece’deki Yahya Kemal Beyatlı Salonu’na gitmeye başladılar.
Salona giden ilk tanınmış isim, “uykucu bakan” olarak tanınan Atilla Koç oldu. Atilla Koç, Kültür Bakanlığı döneminde Topkapı Sarayı’ndaki Hazreti Muhammed’in “Sakal-ı Şerif”ini ayağına, Atatürk Havalimanı’na getirtmesiyle de ün yapmıştı. Artık politikacı değil ama Turkcell’de yönetim kurulu üyeliği yapıyor.
Saat 12.00’de gitmeye başlayan konuklar, 16.15’te nikâhın kıyılmasından sonra geç saatlere kadar takı kuyruğuna girdiler.
Kuyruğun saat 19.10’a kadar sürdüğünü gazeteciler yazdı.
Barış sürecinde katkısı olmuş
Bir önemli not.
Erdoğan’ın sırdaşı ve danışmanı Mustafa Varank, Sümeyye Erdoğan’ı anlatırken şöyle demiş:
“Genç bakışların karar süreçlerine etkin katkısı.”
Anlaşılıyor ki, Sümeyye Hanım Barış Süreci’ne de el atmış.
En hatırlı konuk hastalandı
Nikâhta en göze çarpan ünlü davetli Orhan Gencebay ve eşi Sevim Emre oldu.
Seda Sayan, Cengiz Kurtoğlu ve Cübbeli Ahmet de çağrılmıştı.
AKP ve Erdoğan hayranlığıyla tanınan gazeteci Nagehan Alçı ise 39 derece ateşle yattığı için nikâha gidemediğini yazdı.
Bir Sümeyye Erdoğan anısı Nikâha gelmeyenlerin
Nedense, davetli gazetecilerin çoğu nikâhı yazmadılar.
Özellikle adı “Yandaşa” çıkmış gazetelerde neredeyse düğünle ilgili izlenim yazan hiç olmadı.
Sadece Yeni Şafak’ta Hasan Öztürk, kısa bir not koydu ve Sümeyye Erdoğan’la 17-25 Aralık’tan sonra yaptıkları kısa bir sohbeti aktardı.
Hasan Bey’e göre, o gün Sümeyye Hanım o kadar üzgünmüş ki, dönüp şöyle demiş:
“Dostlarımız, dost sandıklarımız bile neler söylüyorlar, bu bizi çok üzüyor.”
Cumhuriyet
POST A COMMENT.