GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, “Suyu çevreden bağımsız düşünemezsiniz. Su zengini bir ülke değiliz. Bu nedenle kaynaklarımızı doğru şekilde yönetmek, toplum olarak su kayıplarını minimum seviyelere çekmek zorundayız” dedi.
5 Haziran Dünya Çevre Günü için açıklamada bulunan GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, Birleşmiş Milletler ve Unesco verilerine göre 2030 yılına kadar pekçok ülkenin su sıkıntısı çekeceği ve bu ülkeler arasında Türkiye’nin de olduğuna dikkat çekerek şu açıklamada bulundu:
“Araştırmalar, Türkiye’nin tüketilebilir yer üstü ve yer altı su kaynağının yılda ortalama 112 milyar metreküp; kişi başına tüketimin ise bin 500 metreküp dolayında olduğunu gösteriyor. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8-10 bin metreküp olan ülkeler su zengini, 2 bin metreküpten az olanlar su azlığı çeken, bin metreküpten azı da su fakiri ülkeler arasında kabul ediliyor. Ülkemizde kişi başına düşen su kullanım oranına baktığımızda Türkiye’nin su azlığı yaşayan ülke kategorisinde olduğunu görüyoruz. Suyu çevreden bağımsız düşünemezsiniz. Su zengini bir ülke değiliz. Bu nedenle kaynaklarımızı doğru şekilde yönetmek, toplum olarak su kayıplarını minimum seviyelere çekmek zorundayız”.
Su kaybının ülke ekonomisine maliyeti yılda 6 milyar TL
Bu nedenle mevcut kaynakların doğru şekilde yönetilmesi, su kayıplarını minimum seviyelere çekilmesi gerektiğine değinen Besler, “Türkiye’de yıllık ortalama 2 milyar metreküp su, yani barajlardan çıkan suyun yüzde 43’ü henüz musluğa ulaşmadan kaybediliyor. Bu su kaybının ülke ekonomisine maliyeti ise yılda 6 milyar TL civarında. Bireysel kullanımlarda herkesin bilinçli hareket etmesi beklenirken, su tüketimini azaltacak tasarruflu ürünler tercih edilmesi önerilirken şebekelerde yaşanan bu büyük kaybın da önüne geçilmesi gerekiyor.
Fiziksel su kaçakları dediğimiz yüksek su basıncı, boru malzemesinin düşük kalitede olması, küçük boru çapı, ek parçalardaki zayıf işçilik, borunun yaşlanarak çürümesi, dikkatsizce yapılmış sayaç ve servis bağlantılarının olması, terkedilmiş bağlantılar, vb. üzerine önemle eğilinmeli. Yeni kaynaklar aramak, mevcudu korumaktan daha maliyetli olacaktır.Temiz su kaynaklarını korumak, suyun sağlıklı ve güvenli bir şekilde kullanımını temin edebilmek de işin ayrı bir boyutu. Konunun her yönüyle değerlendirilerek hareket edilmesi gerekir. Çünkü su olmadan bir yaşam düşünülemez.”
Ekovizyon Dergi/ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.