İddia büyük: Gaziaptep’te yaklaşık 1 milyon metrekarelik arazi, sahte tapu işlemleriyle defalarca satış gördü. Suçlanan ‘Bay Levent’. Sonuç? Dava hala sürüyor…
Gaziantep’te yaklaşık 1 milyon metrekarelik arazi, sahte tapu işlemleriyle defalarca satış gördü. Arazi yatırımı yaptığını düşünüp parayı dolandırıcıya kaptıranlar ile arazilerin satıldığından haberi olmayan ilk sahipleri dava sonucunu bekliyor.
Bu tuzağa düşen Gaziantepliler sessiz kalmayı tercih ediyor, gerekçe olarak dava sürecinin devam etmesini gösteriyor olsalar da, yaşadıkları manevi çöküntü esas sebep olabilir. Zira tam 952 bin metrekare arazinin sahtecilikle el değiştirdiği bu vakanın temelinde alım-satıma aracı olan Levent Ç.’e duyulan -beyhude- güvene dayalı yapılan tapu işlemleri var.
Handan Bayındır’ın Forbes Dergisi’nde yer alan haberine göre Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/21451 numaralı soruşturma dosyasına göre Levent Ç.’ten tam 66 kişi davacı. Üstelik Ç.’in dolandırdığı ileri sürülen fakat davacı olmaktan imtina eden kimi aile fertleri hariç rakam bu. 2009 ve 2010 arasında işlenen suç(lar) “Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” diye tarif edilmiş iddianamede. Bu haliyle sıradan bir sahtecilik gibi görünse de Ç.’e hakkını teslim etmek gerekiyor. Çünkü uzun yıllarda kurup geliştirdiği dostluklar ve onların nezdinde sağladığı güven Ç.’in bu sahtecilikte tek sermayesi -ki kolay elde edilebilen bir sermaye değil.
Gaziantep Tapu Müdürlüğü’nde çalıştığı yıllarda, daireye işleri nedeniyle sıkça gelip-giden Çevre Mühendisi A.Ç. ile evlenen Çelik, bu evliliğin ardından istifa ederek, iddianamede geçen tanımla “ayaküstü emlakçılık” yapmaya başlıyor. Eski tapu memuru olması, insanları imarı çıkacak arazileri bildiğine inandırması, şehrin bilinen ailelerinden birine mensup bir ‘mühendis’ ile evliliği gibi prestij unsurları ona güvenenlere -aile fert¬leri ve yakın arkadaşları dahil- sahte satış yapmasını kolaylaştıran etkenler. Bu evliliğin sadece prestij değil, aynı zamanda bir ‘iş ortaklığı’ olduğunu düşünenler de yok değil. Nitekim Levent Ç. üzerinde hiçbir mal varlığı bulunmazken dava sürecinin başladığı dönemde boşanmanın gerçekleştiği eşi A.Ç. üzerinde çok sayıda gayrimenkul kaydı olduğu söyleniyor. Bir de tabii Gaziantep gibi yolda yürürken selam verdiğiniz bir esnafın bile sizinle samimiyetle sohbete başladığı, çay ısmarladığı olağanüstü insancıl bir coğrafyadan bahsediyoruz… Tüm bunlar yan yana getirildiğinde çevresi tarafından sevilen, güvenilen Levent Ç.’e kalan sadece ‘niyetini bozmuş’ olması -ki iddianameye göre öyle görünüyor. Nitekim Ç.’in kurduğu tezgahın kurbanları arasında Gaziantep’in iş çevresinden ünlü isimler de var.
Peki, “koskoca tapu dairesinde” sahte işlem nasıl yapılır ki? Bir kere yalnız başına yapılamaz. Nitekim Levent Çelik’in biri Şehitkamil Tapu Müdürlüğü’nde, diğeri Şahinbey Tapu Müdürlüğü’nde iki ‘yardımcısı’ vardı. M. Ç.’a ne olduğunu bilen yok ancak 1985 doğumlu Z. O. için Gaziantep’te dolaşan dedikodu “Antalya’da oteli var, orada yaşıyor” yönünde.
Her iki memurun yaptığı sahte işlemlere bakıldığında Z. O.’ın daha girişimci olduğu görülüyor. O., 26 ayrı parselde adları geçen davacı sayısınca 83 kez ayrı ayrı sahte işlem yapmış. M.Ç.’ın skoru daha düşük; 11 ayrı parselde 35 işlem… İmara açılacak araziyi önceden alarak yüksek rant vaadiyle müşteri bulan Levent Ç. Bu alıcıların tapu işlemlerini yapan ise Tapu Müdürlüğü’ndeki bu iki memur. Esas mal sahibinin haberi olmadan Levent Ç.’in satışa çıkardığı parseller… Bu parselleri almaya karar veren alıcılar… Tapu işlemleri sırasında kah kaza geçirdiği, kah hastalandığı yalanıyla satıcının olmadığı, sadece alıcı ve memurun imza koyduğu bir alım-satım işlemi…
Veya satıcı kimliğinde sahte imza atan başkaları… Bu kadar kolay! Gaziantepli bir emlak uzmanı, “Bankalar her adımda müşterisine mesaj gönderir, ‘koskoca tapu müdürlüğü’ neden mal sahibine tapu üzerinde işlem yapıldığını rapor etmez bir SMS ile” diye soruyor. Nitekim olayların cereyan ettiği esnada kulaktan kulağa yayılan dedikodular ve nihayetinde bir ihbar ile harekete geçen müfettişlerin incelemesi sonucunda 37 parselde yaklaşık 1 milyon metrekarelik arazi üzerindeki sahtecilik ortaya çıkıyor. Müfettişlerin tapuda araştırma yaptığını duyan mal sahipleri, kendilerine haber verildiği için değil, kişisel meraklarından tapuya müracaat ettiklerinde taşınmazlarının başka isimlere kaydolduğunu öğreniyor. Her biri ayrı dava açıyor. Sonrasında davalar birleştiriliyor.
Remax Gaziantep’ten aldığımız arazi fiyatlarıyla ortalama tutarı hesapladığımızda en az 300 milyon liralık bir hacimden bahsettiğimiz çıkıyor ortaya. Üstelik bu tek satışın tutarı; aynı parsel defalarca satış gördüğüne göre hacmin milyar liraları aştığını tahmin etmek güç değil. İlk mal sahipleri, maddi olarak kayıp yaşamasalar da dava sonuçlanıncaya kadar arazileri üzerinde alım-satım şerhi bulunuyor.
Mağduriyet doğuran bu durum aynı zamanda yarattığı muğlaklık (ya dava aleyhte biterse) ile esas mal sahipleri için tam bir ‘ömür törpüsü’ olmuş durumda. Kendilerini mülkün yeni sahibi sananların durumu ise daha vahim. Zira onlar hem gerçek mal sahibi değil hem de yüksek rant beklentisiyle yaptıkları yatırım aslında dolandırıcıya kaptırdıkları para. Ve geri tahsilatı da olmayacak bir para…
Beş yıldır süren davada henüz bir gelişme kaydedilmiş değil. Haziran 2011’de tutuklanan Levent Ç., Eylül 2011’de tahliye edildi. Levent Ç., -herhangi bir suç işlememişse- büyük ihtimalle halen serbest (GBT sorgulaması talep üzerine yapılamadığından Çelik’in durumu hakkında bilgiye ulaşılamıyor. Avukatı konu hakkında görüşmeyi reddetmeden önce söylediği “müvekkilimi aramam lazım” cümlesinden hareketle Çelik’in ‘dışarıda’ olduğu söylenebilir). Dava süreci devam ettiğinden Levent Ç’in suçlu olup olmadığı bilinemiyor. Davaya konu olan arazilerin -ki her biri tarla, fıstık fidanlığı veya bağ konumunda- akıbeti de daha uzun süre belli olmayacak. Bir davacı avukatı durumu şöyle özetliyor, “Bu davayı ‘iş’ edinen bir savcı çıkmadığı sürece uzar da uzar…”
İDDİANAMEDEKİ SUÇ TANIMI
“Sahte satıcı imzalarını taşıyan resmi senetler düzenlemek ya da herhangi bir resmi senet düzenlemeksizin sadece alıcıya tapu senedi verilmesi, bu sahte satış işlemlerini takiben kimi taşınmazların birbirinden habersiz birden fazla kişiye satışının gerçekleştirilmesi.”
Kaynak: Handan Bayındır/Forbes Dergisi
POST A COMMENT.