Ricoh Türkiye İnsan Odaklı Sürdürülebilir Yaklaşımı ile 10. Yılını Kutladı.
Merkezi Tokyo’da bulunan baskı ve görüntüleme çözümlerinde lider bir sağlayıcı olan Ricoh Türkiye, kurumsal adı ile var olduğu 10. Yılını basına açık bir davetle kutladı. Şirket kültürü gereği müşterilerine sunduğu toplam değerler bütününe odaklanan Ricoh Türkiye ekibi, “Let People Succeed” mottosu ile onuncu yılına, “insanın gerçek potansiyelini açığa çıkarın” mottosu ile merhaba dedi.
Ricoh Türkiye, İstanbul, 23 Mayıs 2024 – Kurulduğu günden beri yaratıcı ve sıradışı fikirleri ile ödüllendirilen, global kurucusu Kiyoshi Ichimura’nın 1946 yılında formülleştirdiği “Komşunu sev; Ülkeni sev, İşini sev felsefesine sadık kalan Ricoh Group, sektör deneyiminden edindiği bilgi birikimi ile yönetim ve organizasyon becerilerini her geçen gün geliştirmesi sayesinde, 80 yılı aşkın süredir baskı ve ofis yönetimi çözümleri sunmaktadır. Global düzeyde, şirketlerin adapte olduğu dijitalleşme sürecinde dönüşümü desteklemek ve iş akışlarında direnci arttırarak performansları optimize etmek için, akıllı ofislerin geliştirilmesine yönelik bir dizi çözüm sunan Ricoh Group, operasyonlarını 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de farklı şirketlerin bünyesinde yer alarak sürdürdürken, 2014 yılından itibaren ise bizzat kendi kurumsal adıyla Türkiye’de de yürütmeye başladı. Ricoh Türkiye’nin sunduğu bu alandaki katkıların ana hedefi, şirket felsefesinin devamı olarak, işletmelerin verimliliğini arttırmak için “insanın” her zaman merkezde olması gerekliliği ve iş süreçlerini insan odaklı bir yaklaşımla optimize etmeleri gerekliliğidir.
Ricoh, 80 yıllık sürdürdüğü geleneği ve tüm deneyimini de beraberinde aktardığı Türkiye’deki operasyonunun 10. Yılını kutlarken, Türk baskı ve IT sektöründe dinamik, yenilikçi ve rekabetçi oyuncu olmayı başararak, çalışanlarının yaratıcı bir şekilde düşünmelerine olanak sağladığını da kanıtlamış oldu.
Ofis içi yaşam söz konusu olunca kişilerin elde ettiği bireysel başarı kadar, nasıl bir atmosferde, hangi araçlarla, hangi düzeyde ve hangi hızda çalıştıkları da artık büyük bir önem kazandı. Tam da bu noktada çalışan dünyasına verimlilik kazandıracak devrim niteliğinde gelişmelere şahit olduğumuz bir dönemde, Ricoh’un akıllı hizmetleri müşterileri için büyük avantajlar sağlıyor.
Ricoh Türkiye, 10. Yılına yönelik hazırladığı yeni temasını bu anlamlı dönemde paylaşırken, kampanyanın doğası gereği 10. yılına yakışır bir söylemle bir nevi sektör yöneticilerine seslenerek, “Let People Succeed” mottosu ile dijital dönüşümde “İnsan” temasına odaklandı ve her çözümün temelinde, çalışanların potansiyelini açığa çıkarmaları için gerekli çalışma alanlarının yaratılmasının elzem olduğunu paylaştı. Toplantıdaki sunumunda Ricoh’un bugüne kadar elde ettiği başarıları ve gelecek vizyonunu paylaşan Ricoh Pazarlama Müdürü Erdem Başoğlu, Ricoh’un dijital dönüşümdeki lider konumunu ve sürdürülebilir odaklı çözümlerini içeren başlıkları detaylı bir biçimde farklı örneklerle paylaştı.
BAŞARI GARANTİLENEBİLİR Mİ?
Günümüzde insan potansiyelini tam olarak açığa çıkarabilmek için iş yapış biçimlerini dönüşümden geçiren Ricoh’un sunduğu hizmetler, özellikle çalışma ve özel hayatın iç içe geçtiği çalışma sarmalında ayrıca önem kazandı. Teknolojinin devrim niteliğinde sunduğu imkanlar sayesinde artık akıllı ofisler, yalnızca bir kapsül içinde sınırlı kalmıyor ve çalışanlara büyük bir özgürlük sağlıyor. Edinilen bu özgürlük, başarıyı neredeyse garantiliyor ve kişilerin diledikleri alanda “her zamankinden daha çok, güvenle ve hızlı çalışarak”, yöneticileri ve müşterileri ile hızlı paylaşımlarda bulunmalarına olanak sağlıyor.
Ricoh Türkiye 10. Yıl toplantısında, insan odaklı yönetim stratejilerinin başarıyı neredeyse garantilediğinin altını çizen Ricoh Türkiye yöneticileri, tek bir üründen ziyade Ricoh’un çalışan dünyasına ve müşterilerine sunduğu toplam değerler üzerine başlıklar açtılar. Şirketin kültürü, duruşu, gelecek yılın hedefleri ve teknolojik iş alanlarında nasıl belirleyici olduklarını anlatan ifadelere yer verirken, hangi süreçte olursa olsunlar, insanlar ve ekipler için olağanüstü bir çalışan ve müşteri deneyimi yaratmayı hedeflediklerini dile getirdiler. Zaman kazanmak adına işleri dijital dönüşüme uygun hale getirmeyi ve her ölçekten kuruluşlar için doğru teknolojiyi uygulayarak büyümeyi desteklediklerinin de altını çizmeyi ihmal etmediler.
RICOH’UN GÜVENLİ İŞ AKIŞLARI, “IMPOSTER” SALGININA ÖNEMLİ BİR DESTEK OLABİLİR
21. yüzyılın dijitalleştiği bu süreçte, çalışan özgüvenini derinden sarsarak adeta bir salgın gibi kişinin kendini yeterince başarılı hissetmediği “imposter” adında bir kavrama dikkat çekiyor uzmanlar. Medyadaki bu yeni dönem salgına bir cevap olarak, çalışanın zor koşullardaki hayatını kolaylaştıran ve Fulfilment through Work (iş yolu ile kendini tamamlama/tatmin etme) duygusunu destekleyen teknoloji ve alanlar tasarlayan Ricoh anlayışı, bu odak noktası ile çalışanlarını her gün motive etmeyi hedefliyor.
Kişilerin çalışma alanlarında kendi potansiyelini açığa çıkarmanın önemine vurgu yapan Ricoh Türkiye Pazarlama Müdürü Erdem Başoğlu: “Kuruluşların dijitalleşmeyi benimserken çok sıkı bir güvenlikle hibrit çalışmayı destekleyen bir alyapıya ihtiyacı vardır. Alışılmış olana bağlı kalmak yeterli değildir. Dijital çalışma tarzları ve sorunsuz iş akışları engellen ortadan kaldırır ve daha fazla üretkenlik sağlar, fakat bunun için doğru teknoloji ve sürdürülebilir bir yaklaşım gerekir. Çalışanların potansiyelini açığa çıkarmak, yaptıkları iş sonucunda kendilerini mutlu. huzurlu daha da önemlisi kendilerini tamamlamış/gerçekleştirmiş hissetmesi için de doğru teknoloji önemlidir. Çalışanlar, üretkenliklerinde bir düşüş olmadan ev ve ofis arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilmelidir. Bu durum, süreçleri ve teknolojiyi yeniden düşünmeyi ve çalışanların karşılaştığı zorlukları derinlemesine anlamayı gerektirir. Karşılaşılan zorluklan anlamak ve kurumların hedeflerine ulaşmalarına yönelik stratejiler geliştirmek, önerilen çözümün işletmeninin geri kalanıyla uyum içerisinde çalışması adına, uygulamaya konulduktan sonra, yeni süreçlere ve iş akışlarına yönelik geri dönüşlerin takip edilmesi, çalışanların bu olumlu değişimi benimsemelerine yardımcı olunması açısından çok önemlidir. Özetle, doğru teknolojiyi seçmede “maliyet kavramı” listenin en son sırasında olmalıdır. Aslolan insanın kendini çalıştığı ortamda güvende ve başarılı hissetmesidir ifadelerine yer verdi.
BAŞARI GARANTİLENEBİLİR Mİ?
Günümüzde insan potansiyelini tam olarak açığa çıkarabilmek için iş yapış biçimlerini dönüşümden geçiren Ricoh’un sunduğu hizmetler, özellikle çalışma ve özel hayatın iç içe geçtiği çalışma sarmalında ayrıca önem kazandı. Teknolojinin devrim niteliğinde sunduğu imkanlar sayesinde artık akıllı ofisler, yalnızca bir kapsül içinde sınırlı kalmıyor ve çalışanlara büyük bir özgürlük sağlıyor. Edinilen bu özgürlük, başarıyı neredeyse garantiliyor ve kişilerin diledikleri alanda “her zamankinden daha çok, güvenle ve hızlı çalışarak”, yöneticileri ve müşterileri ile hızlı paylaşımlarda bulunmalarına olanak sağlıyor.
Ricoh Türkiye 10. Yıl toplantısında, insan odaklı yönetim stratejilerinin başarıyı neredeyse garantilediğinin altını çizen Ricoh Türkiye yöneticileri, tek bir üründen ziyade Ricoh’un çalışan dünyasına ve müşterilerine sunduğu toplam değerler üzerine başlıklar açtılar. Şirketin kültürü, duruşu, gelecek yılın hedefleri ve teknolojik iş alanlarında nasıl belirleyici olduklarını anlatan ifadelere yer verirken, hangi süreçte olursa olsunlar, insanlar ve ekipler için olağanüstü bir çalışan ve müşteri deneyimi yaratmayı hedeflediklerini dile getirdiler. Zaman kazanmak adına işleri dijital dönüşüme uygun hale getirmeyi ve her ölçekten kuruluşlar için doğru teknolojiyi uygulayarak büyümeyi desteklediklerinin de altını çizmeyi ihmal etmediler.
RICOH’UN GÜVENLİ İŞ AKIŞLARI, “IMPOSTER” SALGININA ÖNEMLİ BİR DESTEK OLABİLİR
21. yüzyılın dijitalleştiği bu süreçte, çalışan özgüvenini derinden sarsarak adeta bir salgın gibi kişinin kendini yeterince başarılı hissetmediği “imposter” adında bir kavrama dikkat çekiyor uzmanlar. Medyadaki bu yeni dönem salgına bir cevap olarak, çalışanın zor koşullardaki hayatını kolaylaştıran ve Fulfilment through Work (iş yolu ile kendini tamamlama/tatmin etme) duygusunu destekleyen teknoloji ve alanlar tasarlayan Ricoh anlayışı, bu odak noktası ile çalışanlarını her gün motive etmeyi hedefliyor.
Kişilerin çalışma alanlarında kendi potansiyelini açığa çıkarmanın önemine vurgu yapan Ricoh Türkiye Pazarlama Müdürü Erdem Başoğlu: “Kuruluşların dijitalleşmeyi benimserken çok sıkı bir güvenlikle hibrit çalışmayı destekleyen bir alyapıya ihtiyacı vardır. Alışılmış olana bağlı kalmak yeterli değildir. Dijital çalışma tarzları ve sorunsuz iş akışları engellen ortadan kaldırır ve daha fazla üretkenlik sağlar, fakat bunun için doğru teknoloji ve sürdürülebilir bir yaklaşım gerekir. Çalışanların potansiyelini açığa çıkarmak, yaptıkları iş sonucunda kendilerini mutlu. huzurlu daha da önemlisi kendilerini tamamlamış/gerçekleştirmiş hissetmesi için de doğru teknoloji önemlidir. Çalışanlar, üretkenliklerinde bir düşüş olmadan ev ve ofis arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilmelidir. Bu durum, süreçleri ve teknolojiyi yeniden düşünmeyi ve çalışanların karşılaştığı zorlukları derinlemesine anlamayı gerektirir. Karşılaşılan zorluklan anlamak ve kurumların hedeflerine ulaşmalarına yönelik stratejiler geliştirmek, önerilen çözümün işletmeninin geri kalanıyla uyum içerisinde çalışması adına, uygulamaya konulduktan sonra, yeni süreçlere ve iş akışlarına yönelik geri dönüşlerin takip edilmesi, çalışanların bu olumlu değişimi benimsemelerine yardımcı olunması açısından çok önemlidir. Özetle, doğru teknolojiyi seçmede “maliyet kavramı” listenin en son sırasında olmalıdır. Aslolan insanın kendini çalıştığı ortamda güvende ve başarılı hissetmesidir ifadelerine yer verdi.
BAŞARI GARANTİLENEBİLİR Mİ?
Günümüzde insan potansiyelini tam olarak açığa çıkarabilmek için iş yapış biçimlerini dönüşümden geçiren Ricoh’un sunduğu hizmetler, özellikle çalışma ve özel hayatın iç içe geçtiği çalışma sarmalında ayrıca önem kazandı. Teknolojinin devrim niteliğinde sunduğu imkanlar sayesinde artık akıllı ofisler, yalnızca bir kapsül içinde sınırlı kalmıyor ve çalışanlara büyük bir özgürlük sağlıyor. Edinilen bu özgürlük, başarıyı neredeyse garantiliyor ve kişilerin diledikleri alanda “her zamankinden daha çok, güvenle ve hızlı çalışarak”, yöneticileri ve müşterileri ile hızlı paylaşımlarda bulunmalarına olanak sağlıyor.
Ricoh Türkiye 10. Yıl toplantısında, insan odaklı yönetim stratejilerinin başarıyı neredeyse garantilediğinin altını çizen Ricoh Türkiye yöneticileri, tek bir üründen ziyade Ricoh’un çalışan dünyasına ve müşterilerine sunduğu toplam değerler üzerine başlıklar açtılar. Şirketin kültürü, duruşu, gelecek yılın hedefleri ve teknolojik iş alanlarında nasıl belirleyici olduklarını anlatan ifadelere yer verirken, hangi süreçte olursa olsunlar, insanlar ve ekipler için olağanüstü bir çalışan ve müşteri deneyimi yaratmayı hedeflediklerini dile getirdiler. Zaman kazanmak adına işleri dijital dönüşüme uygun hale getirmeyi ve her ölçekten kuruluşlar için doğru teknolojiyi uygulayarak büyümeyi desteklediklerinin de altını çizmeyi ihmal etmediler.
RICOH’UN GÜVENLİ İŞ AKIŞLARI, “IMPOSTER” SALGININA ÖNEMLİ BİR DESTEK OLABİLİR
21. yüzyılın dijitalleştiği bu süreçte, çalışan özgüvenini derinden sarsarak adeta bir salgın gibi kişinin kendini yeterince başarılı hissetmediği “imposter” adında bir kavrama dikkat çekiyor uzmanlar. Medyadaki bu yeni dönem salgına bir cevap olarak, çalışanın zor koşullardaki hayatını kolaylaştıran ve Fulfilment through Work (iş yolu ile kendini tamamlama/tatmin etme) duygusunu destekleyen teknoloji ve alanlar tasarlayan Ricoh anlayışı, bu odak noktası ile çalışanlarını her gün motive etmeyi hedefliyor.
Kişilerin çalışma alanlarında kendi potansiyelini açığa çıkarmanın önemine vurgu yapan Ricoh Türkiye Pazarlama Müdürü Erdem Başoğlu: “Kuruluşların dijitalleşmeyi benimserken çok sıkı bir güvenlikle hibrit çalışmayı destekleyen bir alyapıya ihtiyacı vardır. Alışılmış olana bağlı kalmak yeterli değildir. Dijital çalışma tarzları ve sorunsuz iş akışları engellen ortadan kaldırır ve daha fazla üretkenlik sağlar, fakat bunun için doğru teknoloji ve sürdürülebilir bir yaklaşım gerekir. Çalışanların potansiyelini açığa çıkarmak, yaptıkları iş sonucunda kendilerini mutlu. huzurlu daha da önemlisi kendilerini tamamlamış/gerçekleştirmiş hissetmesi için de doğru teknoloji önemlidir. Çalışanlar, üretkenliklerinde bir düşüş olmadan ev ve ofis arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilmelidir. Bu durum, süreçleri ve teknolojiyi yeniden düşünmeyi ve çalışanların karşılaştığı zorlukları derinlemesine anlamayı gerektirir. Karşılaşılan zorluklan anlamak ve kurumların hedeflerine ulaşmalarına yönelik stratejiler geliştirmek, önerilen çözümün işletmeninin geri kalanıyla uyum içerisinde çalışması adına, uygulamaya konulduktan sonra, yeni süreçlere ve iş akışlarına yönelik geri dönüşlerin takip edilmesi, çalışanların bu olumlu değişimi benimsemelerine yardımcı olunması açısından çok önemlidir. Özetle, doğru teknolojiyi seçmede “maliyet kavramı” listenin en son sırasında olmalıdır. Aslolan insanın kendini çalıştığı ortamda güvende ve başarılı hissetmesidir ifadelerine yer verdi.
EKOVİZYON DERGİ – ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.