Adnan Ateş’in yazısı;
Bu yazı konu hakkında yazılmış kaçıncı yazıdır inanın bilmiyorum. Ama sürekli sil baştan yazıp yazıp tekrar tekrar güncelleyerek, güncel bilgiler vererek paylaşıyorum. Bu tür yazıları genellikle bir vurgundan sonra daha güncel bir şekilde paylaşmak istiyorum. Kripto okur-yazarlığa destek olmak ve insanlara doğru bilgiyi vermektir tüm çabam.
Ama sektöre her gün yeni girişler girdikçe mağdur sayısı da hiç düşmüyor aksine artıyor. Değerli okuyucular ve takipçiler bu yazı akademik kıvamda bir yazı değildir. Kamunun kafasını karıştıran ve anlamadıkları süslü ve yabancı kelimeler ile konuyu anlatma gibi bir derdim hiç yok. Konuyu bu şekilde ele almazsam hedefime ulaşmış olamam. Sevdiğim oto tamir ustası ‘Kobra Mustafa’nın anlayacağı şekilde kaleme aldım. Kobra Mustafa’yı çok severim. Ve onun yanlış bir şey yapmasını istemem. Butterin’in, Nakamoto’nun, CZ’nin kim olduğu, SHA 256, Helving süreci, Blockchain ve Bizans Generalleri Problemi gibi konularda Kobra Mustafa’nın umurunda değil. Ona lazım olan Kripto Parayı nerede ve nasıl saklayacağı ve farkında olmadan HOLD sürecini sabırla beklemesinden başka bir şey değildir. HOLD sürecini ona ‘Sabreden derviş muradına ermiş’ olarak anlatmak daha mantıklı.Ülkede ki asıl sıkıntı herkesin her şeyi ben biliyorum egosuna sahip olması. Bu egoyu taşıyanlar genelde sahip oldukları takipçi sayısıdır yani binlerce takipçileri olmalarına rağmen ‘Mavi Tık’ı alamazlar. Twitter algoritması ve sahip olduğu yapay zekâ çok akıllı. Daha önce ister İngilizce ister Türkçe olsun Google’a düşen bir yazıyı, görseli veya bir cimle yada kelime ikinci, üçüncü defa yazıldığında Copy-Paste olarak algılamasındandır ki Twitter buradan da (Google) veri çeker. Ama takipçiler bunu bilmezler. Ülkede suyun kaldırma kuvvetini ben buldum diyen o kadar insan var ki. Bunu diyenleri okuyan bir başka ego sahibi dur bende elektriği bulayım havasına giriyor. Daha sonra ortalık oluyor ‘Tımarhane’. Utanmasalar Nakamoto benim Kore savaşına giden ve orada yasak aşk yaşayan dedemin torunudur diyecekler (Bknz: https://www.ekovizyon.com.tr/nakamoto-kore-gazisi-dedemin-torunudur/ )
Uzun lafın kısası sokakta ki insanlar anlamadıktan sonra yapılacak hiçbir uyarının da anlamı yok. Tüm projelerin hedefi sokakta ki insanlardır. Sokakta ki insanların talebi ile kötü niyetli kişilerin iştahı kabarıyor. Gelelim uyarılara ve dikkat edilmesi gereken konu başlıklarına;
Kripto Kamiller hiç bitmeyecek
Kripto okuryazarlık geçmişi çok eskilere dayanmayan bir ülkeyiz. Daha doğrusu bir çoğunuzun sektörden haberdar olma süreci Aralık 2017’den önce hemen hemen hiç yoktu. 2017’den önce var mıydı? Evet vardı. Ama haberdar olup bunu sosyal çevresine ‘Bitcoin diye bir şey var’ gibi tavsiyelerde bulunanlara psikiyatri doktoruna görünme tavsiyelerinde bulunuluyordu. Aralık 2017 ve sonrasında haberdar olanlara birer birer dönüşler yapıldı ama artık çok geçti. Tencerenin dibi göründü. Kripto para yoksullar yararına idi ama varlıklılar pastanın en büyük dilimini aldılar. Yoksullar Helal-Haram, Yasal-Yasak, Balon-Hollanda Lalesi deyip olaya Fransız kalmak için çok çaba sarf ettiler.
Daha sonra ilginç kişiler ortaya çıktılar. Kripto Kâmil vb. ilginç isimler ile bilirkişi rolünü oynadılar. Sosyal medyada ‘Bilirkişi’ olarak görünen ama asıl ismi ‘Galerici Şakir Abi’ olan bu insanlar maalesef birçok canın yanmasına sebep oldular. Yanlış coin ve yanlış borsa tavsiyeleri ile birçok insanın emeğinin bir gecede yok olmasına neden oldular. Eski twitlerini hala paylaşarak ‘Ben demiştim’ gibi kehanetlerine delil niteliğinde PrtSc maharetiyle görselleri hala da paylaşıyorlar. Hala varlar. Ve bu varlıkları çok korkunç bir şey. Çünkü yuva yıkıyorlar, intihar ve iflaslara sebep oluyorlar ama farkında mıdırlar bilmiyorum? Çünkü sokakta ki hayat sosyal medya da ki hayattan çok farklı. Kahvede okey masasında yancılık yapıp ‘Şimdi Ortadoğu’da taşlar yerine oturdu gibi bir cümle kullanırsanız masada ki her 4 kişi size tuhaf tuhaf bakıp ‘Yazık kafayı yemiş’ derler. Ama aynı cümleyi Twitter’da kullanırsanız Ortadoğu uzmanı oluverirsiniz bir anda. Sonra gelsin followlar, gelsin yorumlar. Ama kahvede size köyün delisi muamelesi yaparlar ki yapmayın da. Çok zor durumlar.
Kripto Kamil vb. rumuzlar ile sosyal medyada bilirkişi rolü için diğer Kamil ve Abuzerler ile yarış içerisine girip bilirkişi olmayı kimseye kaptırmadılar bu bilirkişiler. Takipçi sayıları artınca da takipçilerine bilinmeyen ve talebi toplayıp sırra kadem basan coinlerin, borsaların reklamını yapıp sırra kadem bastılar.
Değerli sektör meraklıları ve yatırımcıları! Telegram uygulaması sizde var diye her gruba dâhil olmayın! Bu kadar bilgi kirliliğini kaldıramazsınız. Zaman sahip olduğumuz en değerli varlıktır. Stebil bir şekilde takip edebilirsiniz. Güvensiz kaynaklardan alacağınız her bilgi mutlak gerçek değildir. Hatta bu yazdıklarımı da peşinen kabul etmeyin. Sorgula, araştırın, saatlerce video izleyin, yabancı dillerden çeviriler yapıp okumalar yapın sonra bana dedikleriniz doğru veya yanlış diye yorum yapmanızı istiyorum. Ekranda her gördüğünüz yazı veya görsele inanmayın. En sağlıklı bilgi sizin bilginiz ve okumalarınız neticesinde elde edeceğiniz stabil bilgilerdir.
2017 furyası algıda seçiciliği azalttı
Aralık 2017’de Bitcoin birim fiyatı 19.800 USD olunca yani 20.000 USD’yi test edince iştahı kabaran ve Bitcoin’i ilk duydukları kişi ve kişilere doktor tavsiye edenler maalesef kitleleri fenomen gibi yönlendirmeyi başardılar. Akil ve bilirkişi oldular. Milyonlarca mağdur ve bir o kadar zarar. White Paper’i Ctrl+A – Ctrl+C ve Ctrl+V tekniği ile web sayfalarına yapıştıran bu altcoinlerin ne olduğunu dahi bilmeyen irili ufaklı yatırımcılar bu tuzaklara düştüler ve hala da düşmeye devam ediyorlar. Halalarının müdür olan damatlarının tavsiyesini, kendinden bir tık zeki olarak gördükleri dostlarının yönlendirmesi ile korkunç yanlışlar yaptılar.
2017’de forex piyasasının ülkede daralması sonrası forex traderleri de bu ahaliye eklenince tadından geçilmedi. Mum eğrisi, çan eğrisi, yeşil çizgi buraya gelecek, kırmızı çizgi burada duracak gibi iktisadi fantaziler yapmaktan da geri kalmadılar. Adam Smith mezarından ters dönüyordu, Karl Marks ‘Artı Değer Teorisi’ni tekrar gözden geçirmek zorunda kalmıştı. Bu iktisatçılar nerede hata yaptık diye sorguladılar doktrinlerini. Türkiye’nin harika zeki çocukları Kripto Paraya normal borsa muamelesi yapıyorlardı. Bu büyük bir kötülükten başka bir şey değildi. Ama yaptılar. Yapmaya da devam ediyorlar. Değer yükseltip değer indiriyorlar. İşin başında madenciler ve büyük borsalar vardı. Asıl fiyat belirleyenlerde bunlardı ama ülkenin harika çocukları bir grafik ile olayı anlatmayı ve coinlere birim fiyat belirlemeyi başar. Harika çocuklar! Nakamoto’nun makalesinden bi haber bu harika çocuklar tavsiyelerde bulunuyorlar. Okul okuma fırsatı ve şansını yakalayamamış birisinin üniversite anfisinde ders verdiğini hayal edin. Ne kadar korkunç değil mi? İşte bu insanlar saf ve temiz yatırımcılara bu kötülükleri yaptılar. Yapmaya da devam ediyorlar.
Mevcut durum hala da devam ediyor. Çünkü borsa App’ni indiren ülkeler sıralamasında ilk 3 ülke içerisindeyiz. Yani ligin en tepesinde. Doğal olarak Uzakdoğu şirketlerin borsaları da ülkemize geldiler hoşgeldiler sefalar getirdiler. Pasta büyük, kripto okuryazarlık hak getire. 3-5 Kripto Kamil’i fonladıktan sonra alın size ilk ayda binlerce App indirme sayısı. Neden gelmesinler ki? Onlara da yetecek kadar yatırımcı vardır elbette. Şimdi gelelim borsada kripto varlıklarımı tutmak zorunda mıyım sorusuna?
Borsada kripto varlıklarımı tutmak zorunda mıyım?
Hayır değilsiniz! Al-Sat furyasına kendinizi kaptırmamışsanız borsa da kripto varlık tutmak zorunda değilsiniz. Borsada varlıklarınızı tutmadığınız zamanda borsanın sırra kadem basması durumunda panik yapan insanlardan biride olmazsınız. Borsalar mahallede ki kuyumculardır ve güvenilmezdirler. (Bknz: https://www.ekovizyon.com.tr/kripto-para-borsalari-mahallede-ki-kuyumculardir/ )
Borsalara asla güvenmeyin ve inanmayın. Biriktirdiğiniz dövizi hiç tanımadığınız bir turiste emaneten verir misiniz? Peki ne olacağı ve ne yapağı belli olmayan bir borsa da neden kripto varlıklarınızı tutuyorsunuz? Thodex felaketi ile irkildiniz, FTX ile neler oluyor diye telaşa kapıldınız? Ama siz ‘Kripto Tarihi’ okumadığınız için Tokyo merkezli Mt. Gox Borsası’nı da bilemezsiniz. Gelin onun hikâyesini anlatalım? 2010 yılına yani geriye dönük kısa bir yolculuk yapalım. Günümüz borsa sahtekârlıklarının atasından bahsedelim: Mt. Gox!
Kripto borsa sahtekârlıklarının atası Mt. Gox
Mt. Gox, 2010 yılında borsa hizmeti (!) vermeye başlamıştı. Bitcoin tedavüle gireli daha 1 yıl bile olmamıştı. Mt. Gox, 2010’dan 2014’e geldiğinde ise dünya çapında ki Bitcoin işlemlerinin yüzde 70’inden fazlasını kontrol ediyordu. Binance, yerli ve milli Thodex falan o zamanlar yoktu. Daha sonra yüzbinlerce Bitcoin aniden ortadan kayboldu daha doğrusu çalındı demek daha doğru olur. Mt. Gox ne yaptı? Al-Satı askıya alıp iflas koruması için başvuru da bulundu. Son borsa balonu olan FTX’in şuan yaptığını Mt. Gox 2014 yılında yapmıştı. Bilinen klasik batan borsa hareketleri. Nisan 2014’te Mt. Gox borsası tasfiye işlemlerine ufaktan devam etti. Daha sonra sırra kadem basıp kayboldu. Tokyo merkezli güvenlik şirketi olan WizSec yeni kanıtlar sunmuştu. Kayıp oldukları söylenen Bitcoinlerin çoğunun yada tamamının 2011’in sonlarından itibaren sıcak Kripto Para cüzdanından çalındığını tespit etmişti. Peki 2014’te bunları bilmeden milyon dolarları bu borsaya yatıran yatırımcının hatası nerde idi? O hata hala devam ediyor; Hiçbir borsa rezerv ispatı yapamıyor. Anlık rezervlerini ispatlayamıyorlar. Borsanın tüm kullanıcıları aynı anda kripto varlıklarını çekmek isterlerse bahse konu borsa bu talebi karşılayamaz. Borsalar rezerv ispatından korktukları kadar başka hiçbir şeyden korkmazlar.
Onun için diyoruz ki 2022’de faaliyette olan borsaların geriye dönük ve anlık olarak rezerv ispatlarını yapmaları gerekmektedir. Bahse konu ispatı yapmaya niyetli olmayan borsaların geçmiş yıllarda yatımcının kripto varlıklarını başka cüzdanlara çekmediklerini nerden bilelim? Ve Türkiye’de yaşıyorsanız şu basit soruyu kendinize sorun! Kripto paralar yükselişe geçtiği zaman ben neden kullandığım borsaya girmekte sorun yaşıyorum? Yüksek fiyattan kripto paranızı satmak ve kâr elde etmek istiyorsunuz ama kullandığınız borsanın App’i size SMS göndermiyor ve sisteme giriş yapamıyorsunuz? Çünkü rezervlerinde o kadar ‘Kripto Para’ yok. Size verecekleri dolarları, liraları ve Euroları hiç yok. Hosting tabanlı siteleri ile ekranda manuel işler yapıyorlar. Blockchain tabanlı işler yapmıyorlar. Sizin emlak dükkânınızın sitesinin aynısı bir teknik ile dijital varlık ve geleceğin bankası süsü veriyorlar. Birde yapay zeka mottoları ile karşınıza çıkıyorlar ki tadından geçilmiyor.
Son söz
Genç yatırımcılar! Kripto Para değerleri ile uğraşmayın. Blockchain tabanlı girişimlere merak sarın. Gelecek Blockchain tabanlı projelerde ve Blockchain yazılımcılığında. Blockchain bir bulut, Bitcoin o buluttan süzülen yağmurdan başka bir şey değildir. Yağmura şiir yazmayın. Buluta bakın. 90’lı yılların başında biz büyükleriniz olarak internet ile tanıştığımızda mIRC, Paltak ve MSN gibi sohbet odalarını kullanıyorduk. Ama kimse bize domain alıp web sitesi yapmayı öğretmemişti. Size tavsiyem Blockchain okumaları yapın, Blockchain yazılımcılığına merak sarın. Gelecek Blockchain’de. Kripto paraların altında ki ‘Ağ’da. Borsalara karşı dikkatli olun ve kripto varlıklarınızı soğuk cüzdanlara (Ledger gibi) aktarın. Al-Sat ile uykusuz kalıp günlük yaşantınızı heba etmeyin. Kısa süreli kârlar peşinden koşmayın. Ağaç dikin ve gölgesinde serinlenin yıllarca. Sizden sonra ki insanlarda diktiğiniz o ağacın gölgesinden istifade etsinler. İnsanların yaşamına dokunun. Bencil olmayın. Bencil olmazsanız zaten kazanacaksınız. Gündelik kazançlar ile mutlu olmayı tercih etmeyin.
Kalın sağlıcakla…
Adnan Ateş
EKOVİZYON DERGİ
ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.