Saxo Bank Analistlerinden Christopher Dembik 31 Mayıs Çarşamba günü İstanbul’da basına yaptığı açıklamada, özellikle Avrupa’da popülizmin zirve yaptığını belirterek siyasi konjonktürün dünya ekonomisine etkilerini anlattı. Dembik konuya ilişkin, “2017’de yatırımcılar için temel risk, politik riske çok fazla önem vermeleri. Siyasi dalgalanmalar çok büyütülüyor” dedi.
İstanbul’da gazetecilerle biraraya gelerek dünyadaki siyasi gelişmelerin piyasalara etkilerini değerlendiren Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik, 2017 yılında finans dünyasını siyasi gelişmelerin yönlendirdiğini, yatırımcıların politik riske çok önem verdiklerini, aslında bunun da temel bir risk oluşturduğuna dikkat çekti.
Christopher Dembik’e göre arka arkaya gelen Avusturya, İtalya, Hollanda, Fransa seçimleri ve Eylül ayındaki Almanya seçimi, Avrupa’daki tabloyu belirledi. Dünyada, ama özellikle Avrupa’da toplumsal bir kırılma yaşandığını ve popülizmin zirve yaptığını belirten Dembik, bunun sonucunda piyasadaki varlıkların değerlerinin arttığına dikkat çekti.
Global büyümenin çeşitli sonuçlar doğurduğuna vurgu yapan ünlü analist, bu konuda da şunları söyledi. “Global büyümenin etmenlerini; petrol fiyatlarında istikrar (varili 50 USD civarında); para politikasında öngörülebilirlik; en ücra yerler de dahil bütün dünyada iş modellerinin yenilikçi şekilde değişmesi; küreselleşmenin sonunun henüz gelmemiş olması; hane halkları ve yatırımcıların daha iyi bir gelecek inancı olarak özetleyebiliriz. Tabii bunun dezavantajları da var; bunları da düşük volatilite ve piyasa rehaveti, ödemeler dengesinde dengesizlik, Trump’ın icraat yapamaması ve görevi kötüye kullanmakla suçlanma riski olarak sıralayabiliriz.”
Dünyadaki yeni hikaye
Saxo Bank Analisti Dembik, “dünyadaki yeni hikaye” diye özetlediği tablo ile ortaya çıkan üç önemli gelişmeyi ise şöyle sıraladı:
- ABD ve Çin’de kredi döngüsü yavaşlıyor.
- İngiltere Brexit’in ‘gerçek’ etkisini hissediyor.
- Şu ana kadar Euro bölgesinde pozitif büyüme momenti hakim.
Christopher Dembik, bu yıl ABD’de büyümede sert bir yavaşlama olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bir dizi negatif veri gösteren Citi ABD Ekonomik Sürpriz Endeksi, son günlerde Mayıs 2016’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Bu bir yan etki mi yoksa yeni bir trend mi, süreç içinde göreceğiz.”
FED’in hâlâ yapılacak işleri var
Dembik ABD hakkındaki analizlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon ve ücretler ise ABD’de en çok gerileyen ekonomik göstergeler. FED’in en favori tüketici enflasyon ölçümü olana TÜFE, son 5 yıldır %2 hedefinin altında. Yani FED’in hâlâ yapılacak işleri var. Bu da para politikasında sınırlı normalleşme anlamına geliyor.
Bunun yanı sıra ABD’de kredi döngüsü ve tüketici harcamalarının da yavaşladığına dikkat çeken Saxo Bank Makro Stareteji Müdürü, bu konuda da şunları söyledi: “Bankalar, tüketici kredilerinde kriterleri önceki yıllara göre sıkılaştırmaya başladıklarının işaretini veriyor. Yükselen sağlık harcamaları, toplam gelirden daha büyük bir pay (yaklaşık %17,5) alıyor. Bu gelişmeler enflasyon için olumlu, fakat tüketim harcamalarını ve büyümeyi olumsuz etkiliyor. Düşük işsizlik nedeniyle şirketler açık pozisyonlarının %25’ten fazlasını dolduramıyor. Buna rağmen boş kadroları doldurmak için işverenler daha fazla ücret ödemeye de yönelmiyor. Bu, enflasyonda durdurulması zor bir yukarı gidiş riskini artırabilir. Sonuçta ABD’nin zayıf noktası üretkenliği körükleyen iş yatırımlarının düşük olması. Daha çok yatırıma ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
Euro bölgesinde gedik açılabilir
Avrupa piyasalarındaki olumlu tablo hakkında ise Dembik, -Merkel ve Macron’a atfen ‘Merkcron’ benzetmesi ile bir de ironi yaparak- bu iyimserliğin çok fazla sürmeyeceğini öngörüyor: “Eurocoin büyüme göstergesi (+%0,75) pozitif trendini koruyor. Ancak geçmiş verilere dayanarak soruyorum; başarılı bir ‘Merkcron’ inisiyatifi Avrupa projesini yeniden başlatmadığı sürece, Euro bölgesi daha ne kadar ABD’nin üzerinde bir performans gösterebilir?” diyen Christopher Dembik, cevaben de şunları söylüyor: “Şu anda hüküm süren iyimserliğe rağmen bu durum maksimum 6-9 ay sürebilir. Bu süre sonunda Euro bölgesinde gedik açılabilir.”
İngiltere’de sancı sürüyor
Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik’in fokus yaptığı bir diğer ülke ise İngiltere. Dembik bu konuda da şunları söyledi: “Devalüasyon İngiltere’nin 90 yıldır vazgeçilmez ekonomik aracı. Oysa enflasyon rakamları devalüasyonun hiçbir şeyi çözmediğini gösteriyor. Brexit öncesindeki %0,3 TÜFE’ye karşın Brexit sonrasında %2,6 olan TÜFE’nin ilk etkisi Londra’nın gayrimenkul ve sanayi üretiminde görülüyor. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. İngiltere için devalüasyon çözüm değil, çünkü ihracat talebinin fiyat elastikiyeti düşük.”
Yaklaşan İngiltere seçimleri hakkında da yorum yapan Dembik, şu anki anketlerden yola çıkarak büyük olasılıkla Muhafazakâr Parti’nin seçimi önde bitireceğine, bir son dakika sürprizinin pek mümkün gözükmediğine dikkat çekti: “Brexit’in olumsuz makroekonomik etkileri henüz o kadar güçlü değil, İngiltere’nin reform yapmak ve varolan durumu müzakere etmek için önünde beş yıl var. Akıllı bir zamanlama ile gelişmeler olumlu yöne çevrilebilir. Popülizm destek kaybediyor gibi gözüküyor ancak ana akım partiler, 2016 referandumundan önce Brexit yanlısı olmasalar bile giderek Brexit yanlısı platformu benimsiyor ve teşvik ediyor.”
Almanya’da büyük koalisyon
Saxo Capital Makro Analisti Christopher Dembik Almanya’daki genel siyasi eğilimlere ilişkin tabloyu da şöyle özetledi: “Almanya’da son kamuoyu verilerine göre ırkçı ve yabancı karşıtı sağcı parti AFD’nin (Almanya için Alternatif) oyları %10 civarında düşerken, Merkel’in partisi CDU (Hristiyan Demokrat Birliği) ile CSU’nun (Hristiyan Sosyal Birliği) toplam oy oranının (%38,1) yükseldiği görülüyor.
“Aynı araştırmalar, SDP’nin (Sosyal Demokratik Parti) %27,8, AFD’nin (Almanya için Alternatif) %10,3, FDP’nin (Özgür Demokratik Parti) %8,2, Yeşillerin %8,2, solun ise %7,2 oranında taraftarının olduğunu gösteriyor.”
Çin beklendiği kadar kötü değil
Analizlerinde Çin’e de değinen Christopher Dembik, bu konuda da şunları söyledi: “Çin Merkez Bankası 2017 başından beri kredi kriterlerini sıkılaştırarak 2015 – 2016 parasal genişlemesini tersine çevirdi. Şu ana kadar yaygın kredi büyümesinde istenilen etkiyi sağladı. 2017’de Çin’in dış rezervleri yaklaşık 3 trilyon USD seviyesinde, istikrarlı bir süreçte.”
Piyasalarda rehavet
Saxo Bank Makro Strateji Müdürü endekslerden yola çıkarak piyasalar hakkında da yorumlar yaptı: “Önemli endekslere gözatıldığında ortaya piyasalarla ilgili belli yorumlar çıkıyor. VIX endeksine göre siyasi bir belirsizlik söz konusu, ıraksama devam ediyor. Gelişen piyasalar ve Avrupa, (yılbaşından bu yana +%16,6 ve +%15,4) arayı kapatıyor. Hiç kuşkusuz düzeltme yapılacak. Fakat şimdilik makro düzeyde ve kazançların destekli kalacağına itibar edin.
“Fransa seçimleri sırasında %28 ve Brexit referandumu sırasında %36 olmasına karşın, şu sıralarda CAC 40 volatilite endeksi %13 civarında. CAC 40 endeksi Brexit’ten beri %21’lik muazzam bir artış gösterdi. 2016 ortasından beri devam eden sert yükseliş, 17 yıllık muazzam düşüş trendini kırdı. 2017’nin geri kalanında piyasa iyi yönlendirilmiş olarak kalıyor.
“Euro için ‘geri dönen çocuk’ nitelendirmesini yapabiliriz. Üç yıldır ilk defa euro, şimdi mutlak uzun pozisyonda geri geldi. Temel uzun vadeli destekle (yaklaşık 40 milyar euro) Euro bölgesi fazlası gözüküyor. Bu, çok kısa zamanda paritenin olmadığının göstergesi. GBP ise sevilmeyen para durumunda şu anda. Bu gelişmeler ışığında piyasalarda bir rehavet olduğunu söyleyebiliriz.”
Saxo Bank analisti Dembik Türkiye hakkında da şunları söyledi: “Türk ekonomisinde, darbe girişimi sonrası kriz yönetimi devam ediyor. Siyasi durumun istikrara kavuşması koşuluyla yatırımcının güveni sürecektir. Ancak, en son yapılan tüketici güven araştırmasındaki pozitif gelişmenin de gösterdiği gibi, durum o kadar da kasvetli değil. Esas zorluk enflasyonu düşürmek; daha sağlıklı ve güçlü bir ekonomi için en önemli şart bu.”
Ekovizyon Dergi/ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.