Aile geleneğinden kopmadı, yerel ürünleri Avrupai lezzetler ile buluşturdu.
Şef Melis Aydemir, 1950’li yıllarda Tirebolu’da pandispanya ve sütle insanlara kahvaltı hizmeti veren dedesinin izin gitti. Moda’da açtığı Morn markasında sunduğu özel kahvaltı ve pastaları çeşitleri ile her sabah misafirlerine sıcak bir “günaydın” diyor.
Aydemir’in mutfakla tanışması çocukluk yıllarında yaz tatillerini yanında geçirdiği dedesinin fırınında başlıyor. Çocukluk hikayesi işinde gösterdiği başarının nedenini çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. “Yaz tatilleri için otobüs ile Tirebolu’ya giderdim, yolda dedemin ismini duyan herkesin yüzünde bir gülümseme olurdu. Dedem herkesin çok sevdiği, işine sadık bir insandı. Çok özel pastalar ve dondurmalar yapardı. Çocukluk yıllarımda yanından hiç ayrılmazdım. Esnaf çocuğu olduğum için, diğer esnaflar da beni severdi, çoğu zaman onların işlerine yardım ederdim, çalışanların bembeyaz, tertemiz önlükleri, kepleri, tezgâhta hamur yoğurmaları beni hep büyülerdi. Bu işin tadı o yıllarda ruhuma işlemişti.
Marmara Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği mezunuyum. İnsan neyin içinde büyürse dönüp dolaşıp aynı yere, ilk öğrendiği şey neyse ona dönüyor sanırım en azında bu bende böyle oldu. İçimde her zaman dedemin yaptığı işi devam ettirme istediği vardı. 10 yıldan uzun bir süredir, İstanbul’un farklı lokasyonlarında hizmet veren mekanlar açtım, Morn bunlardan bir tanesi.
Sadece bir kahvaltı mekânı değil aynı zamanda iyi bir pastry ve kahve dükkânı diyebilirim. Bu kurgu aslında hem sunmak istediğimiz hizmet hem de günümüzdeki ihtiyaçları tam anlamıyla giderebilmek için. Her ne kadar temellerimizi eskiye dayandırsak da hedeflerimiz ve sunmak istediğimiz hizmet standartları daha çok Avrupai diyebilirim. Dilediğiniz tarzda ister klasik ister yenilikçi bir kahvaltı yaparak sonrasında kahve ve tatlılarla keyifle zaman geçirebileceğiniz bir konsept yaratmak istedik. Endüstriyel mutfaklardan ve çok şubeli standart coffee shoplardan daha rahat, daha özel ve kaliteli hizmet sunabildiğimizi düşünüyorum.
Ürün kullanımında muhakkak taze ve özellikle mevsime uygun ürünler kullanmaya gayret ediyoruz. Gıda israfını önlemek için porsiyonlamalarda dikkat etmemiz gerekiyor ki müşteri için yeterli gelmeme durumlarında her zaman ekleme yapabiliyoruz. Ürünlerin büyük bir kısmını ise kadın girişimci ve kadın kooperatiflerinden temin ediyoruz. Taktir edersiniz ki bir kadın girişimci olarak bu konuya elimizden geldiğince destek olma gayretindeyim. Tabii tek kriterimiz bu değil. Ürünlerin de yine birçoğunda iyi tarım uygulamaları ve organik tarım sertifikalı ürünleri kullanıyoruz. Bu durum fiyat avantajı konusunda bizi bir hayli zorlasa da ürün kalitesi anlamında işimizi bir o kadar kolaylaştırıyor diyebilirim.”
EKOVİZYON DERGİ
ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.