Çin’in büyük kentleri, nüfusun hızla artmasının getirdiği sorunları aşmak için yeni yöntemler geliştiriyor. 1980’li yılların oluşturduğu ekonomik açılım dönemecinden bu yana, ihracatın yanısıra hızlı kentleşme de ülkenin gelişmesinde motor işlevi görmüştü.
Kentleşmiş bölgeler, 1981’de, ülke yüzölçümünde ancak 7.000 km2 yer kaplarken, 2015’te, bu alan 49.000 km2’lik bir alana çıktı. Kent sayısı da bu sürede 193’ten 653’e sıçradı. İstihdam olanağının çektiği Çinliler kırsal bölgeleri kitleler halinde bırakıp kentlere geldiler. 1978 yılında, reformların başlatıcısı Deng Xiaoping iktidara yerleştiğinde, kentlerde yaşayan 170 milyonluk nüfus, 2015’te 750 milyonu aştı. Bu, toplam nüfusun %56’sından fazla. Çin yöneticileri bu gidişi sürdürerek kentlerde yerleşik nüfusun, 2020’de, toplam nüfusun %60’ını geçmesini planlıyor
Ancak bu devleşmiş yerleşim birimlerinde yaşayanların sorunları var: hava kirliliği, dış mahallelerin toplu taşıma yoluyla ulaşım zorlukları, yolların tıkanması. Bunlara bağlı olarak da, yurttaşların yöneticilerinden talepleri var. Esasen 2014’ten itibaren, Başbakan Li Keqiang kirlenmeye karşı savaş ilan etmişti.
Bu gelişmeler, yerel yöneticiler arasında bir tür rekabete yol açmakta. Bunlar kendi kentlerini hava kirliliğinden öncelikle kurtarmış yönetici olmak istiyor. Esasen Xi Jinping’in yönetime gelmesinden bu yana hükümet 2020’e değin “insana odaklı ve çevreyi tahrip etmeyen bir kentleşme” kavramı ekseninde politika geliştirme vaadinde bulundu. İşte bu anlayış, büyük merkezlerin çevresinde uydu kentler oluşturma fikrine yöneltti.
Bu çaba ilk önce Pekin çevresinde somut örneğini bulacak. Başkentin durmaksızın büyümesinin önüne geçme amacıyla, Pekin nüfusunun 2030’da 23 milyonda sabitleştirilmesi planlanıyor. Bunun için tüm büyük kentlerin yakınlarında uydu kentler oluşturulacak.
Çin Uluslararası Radyosu
POST A COMMENT.