OHAL uygulaması ile birlikte herkesin ortak kaygısı ‘Taksitini ödediğim eve el mi konulacak?’ oldu. Uzmanlara göre aldığınız projeyi ve firmayı yakından takip edin.
Darbe girişimi ve sonrasında uygulamaya konulan olağanüstü hal (OHAL), varını yoğunu konut ve ofis projelerine yatıran yurttaşları da yatırımcıları da endişelendiyor. OHAL ile cemaat ile bağlantısı olduğu tesbit edilen bazı inşaat şirketlerinin faaliyetlerine son verilme ya da mallanına el konulma ihtimali konutzedeler oluşacak riskini bereberinde getirdi.
Cemaat yapılanmasıyla ilişkili olduğu gerekçesiyle Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin kapatılması dernek üyesi firmalardan konut alanları da büsbütün koku saldı.
Mevcut OHAL uygulaması ile birlikte herkesin ortak kaygısı ‘taksidini ödediğim eve el mi konulacak?’ oldu. Mevcut sözleşmelerle satın aldığım evin ve inşaat halinde olan yerlerin hukuki statüsü ne olacak, müteahhitler ve gayrimenkul geliştiricileri yapmış oldukları sözleşmelere OHAL süresini ekleyebilirler mi, yapılan inşaat ya da konut satın alma sözleşmelerin OHAL nedeniyle feshi mümkün mü gibi soruları ve yurttaşın kaygılarını Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Av. Ali Güvenç Kiraz’a sorduk.
Kiraz’a göre inşaat firmaları sadece OHAL nedeniyle sözleşmelerini tek taraflı fesh edemez. Kiraz, “Bu kapsamda; hukuki durumun tüketici hakkında yaratacağı sıkıntılar nedeniyle tüketicilerin bu firmalarla derhal görüşmelerini ve gerekirse ihtarname göndererek bilgi almalarını öneriyoruz” dedi. Devletin OHAL ile kapatılmasına karar vermiş olduğu dernek, vakıf gibi kuruluşların durumu ile özel ticaret yapan tüzel kişiliklerin durumunun aynı olmadığına işaret Kiraz’ın konuşmasının satır başları şöyle:
* Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulan ticaret şirketleri hakkında OHAL nedeniyle özel bir kanun hükmünde kararname çıkarılmadığı sürece mevcut mevzuat kapsamında işlem yapılabilir. Yani bu şirketlerin tüzel kişilikleri devam ettiği müddetçe herhangi bir şekilde kapatılma diye bir durumları söz konusu değil.
* Bu şirketlere kamu eliyle kayyum atanması ve kayyum vasıtası ile işlerinin yürütülmesi her zaman mümkündür.
Sözleşme geçerli
* Kayyum ataması yapılmayan ve ticari yapılarını devam ettiren inşaat şirketleri ile ilgili olarak OHAL uygulaması nedeniyle bu şirketlere herhangi bir yaptırım yapılmadan sözleşme feshi gibi bir hukuki durum yaratılamaz.
* Şirket tüzel kişiliğini devam ettirdiği müddetçe onunla sözleşme imzalayan tüketicinin de yükümlülükleri aynen devam eder. Mevcut şirketin ticari itibarının güncel durum ve olağanüstü hal nedenleriyle sıkıntıya girmesi/ tereddüt halinin oluşması halinde (basın, medya vb. nedenlerle terör ve suç örgütü bağlantısı olduğu iddiası ile) tüketici genel hukuk kurallarından faydalanarak, ilgili şirketin faaliyetlerine ara vermiş olduğunun tespiti halinde sözleşmenin feshini ve tazminat talebi yolunu deneyebilir.
* Şirkete kayyım atanması halinde şirketin kayyım tarafından yönetileceği esas olduğu için burada da yine OHAL gerekçe gösterilerek sözleşmelerin feshi yolu kullanılamaz. Tüketici bu kapsamda sözleşme ile bağlı kaldığı yükümlülüklerine devam etmek zorundadır. Ancak inşaat şirketinin kayyum ataması sonrasında artık varolan durumunun net olduğu ve kayyum ataması ile de ciddi bir sıkıntıya girdiği, projeyi yapamayacak ve teslim edemeyecek durumda olduğu tespit edilerek sözleşme feshi ve tazminat yolu denenebilir.
Sürekli bilgi alın
* Müteahhitlerin OHAL nedeniyle sözleşmelerini tek taraflı olarak fesh etmeleri veya sözleşme sürelerine OHAL nedeniyle süre eklemesi yapmaları mümkün değildir.
Hükümetin iş hayatı nedeniyle aldığı bir çalışma yasağı veya kısıtlaması olmadığı için herhangi bir şekilde bir inşaat şirketi OHAL sürelerini kendi sözleşme sürelerine ekleyemez. OHAL nedeniyle ilerleyen dönemde iş hayatını direk etkileyen çalışma yasakları olması halinde ise mevcut çalışılamayan süreler sözleşmelere eklenebilecektir. Çıkarılacak olan yasaklar nedeniyle fiilen devam etmesi mümkün olmayacak bir projenin varlığı halinde ise müteahhit firma sözleşme feshini mahkeme yoluyla talep edebilecektir.
* Tüketicilerimizden satın almış oldukları projeler ile ilgili sürekli bilgi almalarını bunu fırsata çevirmek isteyenleri engellemelerini, fırsat yaratıp sözleşme feshi gibi bir nedenle karşılarına çıkanlarla karşılıklı bir fesih sürecine girmemelerini, olağanüstü durumlar oluşması halinde ise hukuki yollarını kullanacak şekilde hazır olmalarını tavsiye ediyoruz.
Gelecek parlak görünmüyor
Son yıllarda Türkiye büyümesinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektöründe 2016’da büyük düşüş bekleniyor. Türkiye’de Haziran 2016’da yüzde 4 oranında düşüşle 106 bin 187 konut satıldı. Geçen yılın ilk yarısında 635 bin olan konut satışı, bu yıl 631 bin olarak gerçekleşti; yüzde 0.7’lik bir azalma var. Ocak- Haziran döneminde ilk satışlar yüzde 3.3 artarken, ikinci el satışlar yüzde 3.8 oranında geriledi.
Haziran 2016’da yüzde 10 gerileyen ipotekli satışlarda, ilk altı aydaki düşüş yüzde 17 olarak ölçüldü. Temmuz ayının ortasında gerçekleştirilen darbe girişimi ve devamında kararlaştırılan OHAL de ister istemez konut gibi büyük tutarlı alımların ertelenmesine yol açacak. İnsanlar psikolojik olarak zorunlu olmayan harcamalarını erteleme yoluna gidecek ve bundan emlak piyasası da etkilenecek. Darbe girişiminden sonra yükselen faizin, döviz kurunun ve enflasyonun daha da yukarı gitme olasılığının iyice artmış olması da konut satışlarına gelecek dönemde olumsuz etki yapacak.
Şehriban Kıraç/Cumhuriyet
POST A COMMENT.