15 Haziran Cumartesi sabahından herkese merhaba.
Hafta sonuna Euro 2024 heyecanıyla başladık. Alman futbolunun efsane isimlerinden Franz Beckenbauer’a saygı duruşuyla açılan 17. Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ilk maçında dün akşam Almanya, İskoçya karşısında 5-1’lik bir galibiyetle sahadan ayrıldı. 24 millî takımın mücadele edeceği turnuva, 1 ay boyunca futbol heyecanını canlı tutmaya devam edecek.
Futbol takımları kupa rüyalarıyla sahaya çıkadursun, bugün Günün Hikayesi‘nde de rüyalar konusu var. Tarih boyunca ne anlama geldiği üzerine kafa yorduğumuz rüyalara modern nörobilimin getirdiği açıklamaları ve neden artık rüyalarımız üzerine eskisi kadar konuşmadığımızı Alp Akiş yazdı.
Ayrıca sağlıktan mimariye, seyahat rotalarından gastronomiye haberler, kaçıranlar ve hatırlamak isteyenler için haftanın öne çıkan haberleri de bültende.
10 MADDEDE BU HAFTA
- Eylem Tok: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eylem Tok ve oğlu T.C.’nin Türkiye’nin iade talebi kapsamında ABD’de yakalandığını açıkladı. Tunç, süreci yakından takip ettiklerini ifade etti. ABD doğumlu olduğu için Amerikan vatandaşlığı bulunan T.C.’nin iadesi konusunda soru işaretleri bulunuyor.
- TCMB: Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 146,1 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Cari açıkta ise 5,3 milyar dolarla aylık bazda dokuz ayın en yüksek seviyesi kaydedilirken çekirdek cari dengede de 0,5 milyar dolar ile 11 ay sonra yeniden açık görüldü.
- Motokurye vergisi: Hükümet, kayıt dışı çalışan motokuryeleri vergilendirmek amacıyla çalışma başlattı. Bayram sonrası Meclis’e sunulması planlanan yeni torba yasa teklifi ile motorlu kuryelerin sosyal medya fenomenlerine benzer şekilde gelir vergisi kapsamına alınması ancak daha basit bir vergilendirme usulüne tabi olmaları ve belli bir tutara kadar sadece stopaj yoluyla vergilendirilmeleri öngörülüyor.
- Uluslararası endeksler: Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) açıkladığı 2024 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’nde Suudi Arabistan, Nijerya ve Uganda gibi ülkelerin gerisinde kalarak 127. sırada yer aldı. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Küresel Haklar Endeksi’ne göreyse işçiler için en kötü çalışma koşullarını sunan Bangladeş, Belarus ve Filipinler gibi 10 ülkenin arasında yer aldı.
- F-16 anlaşması: Millî Savunma Bakanlığı, ABD’den F-16 tedarikinde sözleşmelerin imzalandığını duyurdu. Reuters‘a verdiği mülakatta “NATO’nun genişlemesi ve F-16 satış anlaşmasının ardından Türkiye Batı’ya demir attı” diyen ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, “Türkiye’nin BRICS’e girmemesini umuyorum ama eğer gerçekleşirse küçük bir diplomatik değişim beklenebilir” ifadelerini kullandı.
- BRICS+: BRICS üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere Rusya’ya giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya lideri Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü. Fidan; uluslararası güvenlik, sürdürülebilir kalkınma ve küresel yönetişim konularının ele alındığı BRICS üyesi olmayan 15 ülkenin katıldığı BRICS+ oturumunda da yer aldı.
- Azov Taburu: ABD, 2019’da “terör örgütü” olarak sınıflandırmayı tartıştığı Azov Taburu’na uyguladığı ambargoyu kaldırdı. Nazi ideolojisiyle ilişkili olduğu gerekçesiyle eleştirilen birlik, Ukrayna ordusunun Rusya’ya toprak kaybetmeye başladığı bir dönemde ABD menşeli silah ve mühimmata erişim sağlayabilecek.
- Erken seçim: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisinin ülkede birinci çıkmasının ardından erken seçim kararı aldı. Seçimler 30 Haziran ve 7 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek.
- Elon Musk: 8 eski SpaceX mühendisi Elon Musk’a cinsel taciz ve haksız işten çıkarma suçlamalarıyla dava açtı. Tesla hissedarları, Elon Musk’ın 56 milyar dolarlık rekor ikramiye paketini yeniden onayladı. Hissedarlar aynı zamanda şirketin Delaware eyaletinden Teksas’a taşınması teklifini de kabul etti. Delaware eyaletindeki mahkeme Musk’a ödenen ikramiyeye yönelik anlaşmanın geçersiz olduğuna hükmetmişti.
- Dünyanın en değerlisi: Apple, marka değeri 1 trilyon doları aşan dünyanın ilk şirketi oldu. Marka değerini önceki yıla göre %15 artıran şirket, Alphabet ile Microsoft’u geride bıraktı. Apple, AI planlarını duyurmasının ardından hisselerinde yaşanan artışla piyasa değerinde de Microsoft’u geride bırakarak 3,29 trilyon dolar ile dünyanın en değerli şirketi oldu.
GÜNÜN HİKAYESİ
Neden rüya görüyoruz veya rüyada Zeki Müren görmek
Eski patronum, ilkokul öğretmenim ve ben Ankara’ya Cem Uzan ile görüşmeye gidiyoruz. Deniz kenarında bir yere oturuyoruz, ilkokul öğretmenim bulmaca çözüyor. Eski patronum Cem Uzan’la Afrika’da safariye çıktığını, Uzan’ın bir zürafa vurmaya çalıştığını anlatıyor. Oturduğumuz masa bir anda rakı sofrasına dönüşüyor, hava kararmış oluyor ve öğretmenimin yanında Zeki Müren oturuyor.
Her ne kadar Zeki Müren’le bir sofrada buluşmak, rüyada da olsa, güzel olsa da ben bu rüyayı neden gördüm?
Neden rüya görüyoruz?
Rüyaların bir işlevi, fonksiyonu olduğu büyük ihtimalle tarihteki en eski inanışlardan. Eski Mısır’da düşlemek, bir çeşit görme biçimi olarak ele alınıyor. Profesyonel rüyacılar, devlet erkanı hizmetinde düşlüyor; gördükleri üzerine savaş kararları alınıyordu. Antik Mısır ve Yunan’da, rüyaların ya gelecekten kesitler ya da ölülerden mesajlar taşıdığına inanılıyordu.
Modern nörobilim ise MRI ve farklı görüntüleme tekniklerinin de yardımıyla rüyalarla ilgili farklı açıklamalar getiriyor. Bunlar arasında en ikna edici görünen, 2019 yılında bizzat dinleme fırsatı bulduğum nörobilim profesörü David Eagleman’ın “savunma aktivasyon teorisi.” Sinestezi, yani 5 duyunun birbirine karışması durumunu inceleyen Eagleman ve ekibi, görme engelli kişilerin duyma ve diğer duyularının gelişmesi konusunda şöyle bir durum fark ediyor: Beynin kullanılmayan, yani herhangi bir şekilde yeni veriyle karşılaşmayan duyu işleme kısımlarında yer alan nöronlar, diğer duyuların işlenmesinde görev almaya başlıyor. Özetle, duyuların işlenmesinden sorumlu bölgelerde, görsel verinin işlendiği kısımda yer alan nöronlar atıl kaldığında diğer bölgeler burayı ele geçiriyor. Atıl kalınan sürenin yalnızca 1 saat olması bu durum için yeterli oluyor.
Aslında bu mekanizmayı mümkün kılan şey, “beyin plastisitesi” ya da “beyin esnekliği” diyebileceğimiz, beynin adaptif yapısı. Beyin bölgelerinden bahsederken aslında katı ayrımlardan konuşmamamız lazım, beynin her kısmında yer alan hücreler, nöronlar birbirinin aynı. Farklı görevler üstlendiklerinde farklı isimler alıyorlar. Ancak bu üstlendikleri görevle ilgili onlara yapacak iş verilmediğinde, başka işlerle uğraşıyorlar ve artık birincil fonksiyonları bu oluyor.
Görme konusuna geldiğimizde, Eagleman ve ekibinin bulgularına bakınca tarihsel olarak karanlıkta kaldığımız, şimdilerde de gözlerimizi kapattığımız gece saatlerinde görsel veriyle beslenmeyen nöronların, bu sırada diğer duyuların işlenmesiyle meşgul olması gerekiyor. Eğer durum bu olsaydı her geçen gün görüşümüzün kötüleşmesi, zaman içinde gördüklerimizi daha az işleyebiliyor olmamız gerekirdi. İşte, tam olarak bunu engellemek için rüya görüyoruz.
Aslında gözümüzden beynimize hiçbir görsel veri akmadığı saatlerde dahi bu veriyi işlemek, bu veriyi görselleştirmekle görevli nöronları meşgul tutmak için gelişmiş bir evrimsel mekanizma rüyalar. Her ne kadar İngilizcede “rüya görmek” için “to dream” (düşlemek) veya “to have a dream” (rüya almak) dense de Türkçede “rüya görmek” kalıbını kullanmamız, bu görsel duygunun geceleri de aktive olduğuyla ilgili bir içgörü.
Neden bu rüyaları görüyoruz?
Siz uyurken beyniniz bir şeyler görmek ihtiyacı duyuyor dedik, peki neden bunları görüyoruz?
Gördüğümüz rüyaların içeriği de rüyaların fonksiyonlarıyla bağlantılı. Bu açıdan farklı teoriler mevcut. Eagleman’ın dediği gibi görsel bir uyarılma gerekliliği sebebiyle rüya görüyor olsak da, yüz milyonlarca farklı görsel kombinasyon arasından bunları görüyor olmamızın bir anlamı olmalı.
Eski zamanlarda bu rüyalar geçmiş ya da gelecekten bir havadis olarak yorumlanırken, bireyselleşen dünyada rüyaların söyleyebileceği bir şey varsa da bu kişiye dair olmalıydı. İnsan psikolojisi ile rüyaların bağına odaklanan Sigmund Freud’a göre uyurken gördüğümüz rüyalar, uyanıkken bastırdığımız arzularımızın bir dışavurumu. Ego uyurken, id kendi krallığını ilan ediyor.
Geniş ilgi toplayan bir başka teori, rüyaların bir çeşit zihin temizliği olduğu yönünde. Gün içinde aldığımız tonlarca veriden yalnızca bir kısmına kafa yorabiliyoruz, devamı da rüyalarla atılıyor. Yani “unutmak için rüya görüyoruz.”
Olası bir başka açıklama, rüyaların bizi hayata hazırladığı. Bu açıklamaya göre rüyalar, sonuçlarını yaşamadan kendimizi belli durumlara hazırlayabileceğimiz simülasyonlar veya oyun alanları sağlıyor. Birçoğumuzun gergin, endişeli rüyalar görmesi bundan: Bu bir çeşit antrenman.
Yine başka bir açıklama, aklımızı meşgul eden konuları rüyalarda işlediğimiz, uyanık saatler haricinde de problem çözmeye mesai harcadığı yönünde.
- Yapılan bir araştırmada, iki grup katılımcıya bir labirent çözme işi veriliyor ve bunun üzerine kafa yoran bir gruba 90 dakikalık kitap okuma arası verilirken, diğer gruba uyuma arası veriliyor. Uyuyanların önemli bir kısmı rüyalarında labirenti görüyor ve bunu görenler, kitap okuyanlara göre 10 kat daha başarılı bir şekilde labirenti çözüyorlar.
Neden artık rüyalarımızı konuşmuyoruz?
Madem rüya görmemizin evrimsel sebepleri var, gördüğümüz şeyler de rastgele değil, neden artık rüyalarımız üzerine pek konuşmuyoruz?
Oldukça ilginç senaryolarla bezenmiş bu ortak insanlık tecrübesi belki de tarihte ilk defa bu kadar az yer kaplıyor hayatımızda. Terapi koltukları ve eski sevgiliye gönderilen mesajlar haricinde modern dünyada kendine yer bulamayan rüyalar nasıl bu kadar arka plana atıldı?
Modernitenin merkeze aldığı özgür irade sahibi, kapitalizmin ihtiyacı olan “üretken” insan anlatısına karşı çıkan bir insan tecrübesi rüyalar. Alıp satamıyoruz, büyük ölçüde ne gördüğümüz hakkında kontrol sahibi değiliz. Bir anlamı olduğunu, dünya ya da kendimiz hakkında bir şey söylediğini bilsek de maddesel/materyalist olan ve “tek gerçek” addettiğimiz dünyayla direkt ilgili görmediğimiz bu tecrübelerimizi yok sayıyoruz. Bu sırada da bir miktar anlam kaybediyoruz.
Belki rüyalarımızdan bahsederek başlayabiliriz bu anlamı geri kazanmaya. Oturdunuz diyelim Cem Uzan, Zeki Müren, ilkokul öğretmeniniz, eski patronunuz bir sofraya, bunun sorgulanmaya değer bir boyutu olabilir. Bunu anlamak, kendimizi ve dünyayı daha iyi tanımak için atabileceğimiz en kolay adımlardan. Kolay olduğu kadar da ilginç olabiliyor bazen.
ARKEOLOJİ & MİMARİ
• ABD’li ünlü mimar ve tasarımcı Frank Lloyd Wright’ın Wisconsin’deki eseri Hillside Tiyatrosu, beş yıl süren 1,1 milyon dolarlık restorasyon projesinin tamamlanmasının ardından 8 Haziran’da Wright’ın doğum günü şerefine yeniden açıldı.
• Art Basel, 12 Haziran’da ziyaretçilere kapılarını VIP günüyle açtı. Fuarın en pahalı parçalarından Joan Mitchell’a ait bir eser 20 milyon dolara, Arshile Gorky’ye ait bir başka eser ise 16 milyon dolara alıcı buldu.
- Neden önemli? Geçen sene müzayedelerdeki satışlardan elde edilen gelirin önceki sezona kıyasla %22 azalmasıyla, gözler Art Basel’e çevrilmişti. Sanat danışmanları, hem sergilerin hem de koleksiyonerlerin bu yıl eser seçimine daha temkinli yaklaştıklarını söylüyor.
• Taksim Meydanı’nın simgeleşmiş yapılarından Taksim Maksemi, İBB Miras’ın çalışmaları sonucunda Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nden Cumhuriyet Müzesi’ne dönüştürülerek 8 Haziran’da kapılarını halka açtı.
• 90’ların unutulmaz komedi dizisi Full House’ta (Bizim Ev) Tanner ailesinin oturduğu San Francisco’daki Viktorya tarzı ev, 6,5 milyon dolar fiyat etiketiyle satışa sunuldu.
- Öte yandan: Dizideki aile Kartpostal Sırası (Postcard Row) olarak da bilinen Steiner Caddesi’nde oturuyormuş gibi betimlense de dizi aslında Los Angeles’taki Warner Bros setinde çekiliyordu.
• Binaların dış cephelerinin ödüllendiriliği Life Challenge 2024’ün kazananları açıklandı. Yarışmada Türkiye’den iki proje farklı kategorilerde derece elde etti.
- Ayrıntılar: “Konut Dışı Yapı” kategorisinde NSMH Mimarlık imzalı Balçova Cemevi projesi halk oylamasında birinci; “Müstakil Ev” kategorisinde Office Istanbul Architects imzalı Zeytinli Ev projesi ise halk oylamasında üçüncü oldu.
ROTALAR
• Maliye, halen 150 lira olan yurt dışı çıkış harcına 10 kata kadar zam yapılarak 1.000-1.750 lira aralığında yeniden belirlenmesi için çalışma başlattı. Artışa yönelik düzenlemenin bayramdan sonra vergi paketi içinde Meclis’e getirilmesi bekleniyor.
• Schengen vizesi başvuru ücretlerine %12 zam geldi. Buna göre yetişkinler için vize ücreti 80 avrodan 90 euroya (3 bin 140 lira); 6-12 yaş arası çocuklar içinse 40 avrodan 45 avroya yükseldi. 30 avro olan vize uzatma ücretindeyse değişiklik yapılmadı.
• İspanya’nın başkenti Madrid, Avrupa’nın en önde gelen sürdürülebilir turizm destinasyonu seçildi. The Data Appeal Company’nin araştırmasında kültürel çevre, toplu taşıma kalitesi ve yeşil kentsel alanlar gibi faktörler dikkate alındı.
- Ayrıca: Yapılan araştırmalarda Madrid’in rakipleri arasında Paris, Viyana, Amsterdam, Roma, Dublin, Londra, Kopenhag ve Berlin bulunuyordu.
• Küresel Barış Endeksi, dünyanın en huzurlu ülkeleri 2024 listesini yayımladı. Listenin ilk sıralarında İzlanda, İrlanda ve Avusturya bulunuyor. Türkiye ise 163 ülkenin olduğu listede 139. sırada.
- Dahası: Terörizm ve cinayet oranları gibi 23 farklı faktörü incelendiği endekste Türkiye’nin komşu ülkelerle olan ilişkisi ve siyasi istikrarsızlık önemli faktörler olarak öne çıkıyor.
• İtalya’ya bağlı Sardinya adasındaki Cammino Minerario di Santa Barbara Vakfı (CMSB), bölgedeki tarihi Santa Barbara rotasını sezon dışında ziyaret edecek 35 yaş altı her yolcunun üç gecelik konaklama masrafını karşılamak üzere bir girişim başlattı. Program 15 Eylül–31 Aralık tarihleri arasında yürürlükte olacak.
GASTRONOMİ
• Londra’nın ünlü restoranlarından Mangal II, Mangal II: Stories and Recipes kitaplarının 7 Ekim’de Phaidon’dan yayımlanacağını duyurdu.
- Ne dedi? Ferhat ve Sertaç Dirik kardeşler restoranın 30. yılına denk gelen kitap için “Bu, bir ailenin, göçün, yaratıcılığın ve riskin kişisel bir ifadesi” dedi.
• MICHELIN ilk Litvanya Rehberi’ni 13 Haziran’da yayımladı. Litvanya, bu haftaya kadar Michelin Rehberi olmayan tek Baltık ülkesiydi.
- Dahası: Malzemelerin kalitesi ve pişirme tekniklerine hakimiyet gibi kriterlere sahip Rehber’de Nineteen18, Džiaugsmas, Pas Mus ve Demo restaurantları MICHELIN Yıldızı’na kavuştu.
• René Redzepi’nin yemek meraklılarını heyecanlandıran Apple TV+ projesi Omnivore’un 19 Temmuz’da yayınlanacağı duyuruldu.
- Omnivore’da ne var? Kopenhaglı şef ve “hepçil” René Redzepi her bölümde dünyanın farklı bir yerinden bir malzemeye odaklanıyor: Muz, biber, kahve, mısır, domuz eti, pirinç, tuz ve ton balığı… Redzepi, dünya çapında mutfak geleneklerini sergilemeye, koruma ve sürdürülebilirlik çabalarını öne çıkarmaya çalışıyor.
• S.Pellegrino & Acqua Panna sponsorluğunda hazırlanan The World’s 50 Best Restaurants listesinin 2024 seçkisi Las Vegas’ta düzenlenen törenle açıklandı. Listenin birincisi Barselona’da bulunan 3 MICHELIN yıldızlı Disfrutar oldu.
- Bir adım geriden: Listenin daha önce açıklanan 51-100 arası sıralamasında Türkiye’den Neolokal 91. sırada yer almıştı.
Tavern takeover serisine ara vermeden devam ediyor. 13 Haziran’da Zaaf’ın imza yemekleri Tavern’in
13 Haziran itibarıyla artık her perşembe Rémi’de Beer Thursdays. Menüde neler var diye merak edenlere yanıt burada.
14 Haziran’da Emi’de Petra’nın kahve seçkisinin tadımı var. Kahve üzerine sohbetler, en iyi kahvenin nasıl yapılacağına dair tavsiyeler ve tadım notları eşliğinde.
SAĞLIK
• Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), ateşli hastalıklara neden olan ve Asya Kaplan Sivrisineği (Aedes albopictus) olarak bilinen sivrisinek türünün kuzey, doğu ve batı Avrupa’da yayılmaya başladığını duyurdu.
- Dahası: ECDC, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak çevresel faktörlerin bu tür sivrisineklerin çoğalmasında etken olduğunu belirterek, uluslararası seyahatlerin artmasının da vaka ve yerel salgın riskini artıracağını söyledi.
• Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gazetecilerin başıboş sokak hayvanlarıyla ilgili sorularını yanıtlarken kuduz riskine dikkat çekti:
“Bir tedbir alınması gerektiği kuduz vakalarının artışından da belli. Tedbir ötanazi (uyutmak) mi olmalı, açıkçası insani olarak gönlüm ötanaziden taraf değil.”
• İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nde yapay zeka ve kanser üzerine çalışan bilim insanları, yapay zekadan yararlanarak kanseri yüksek oranla doğru teşhis eden yeni bir model geliştirdi.
- Ayrıca: Araştırmanın sonucunda geliştirilen “Histomorfolojik Fenotip Öğrenme” (HPL) adlı program, kanser teşhisinin yanı sıra kanserin nüksetme ihtimalinin tespitini de kolaylaştıracak.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yeni raporu, Avrupa’da her yıl 2,7 milyon kişinin ölümünden sadece dört sektörün sorumlu olduğunu ortaya koydu.
- Ayrıntılar: Raporda fosil yakıt, ultra işlenmiş gıdalar, tütün ve alkol endüstrilerinin Avrupa’daki yıllık ölüm oranının dörtte birinden tamamen veya kısmen sorumlu olduğu belirtildi.
AYRILMADAN ÖNCE
Haftanın kelimesi: Mizantrop. Toplumdan, insandan kaçan kimse; insandan nefret eden kimse, insan sevmeyen kişi anlamına geliyor.
- Sibel Türker, edebiyatın mizantropları Kundera, Molière ve diğerlerini Aposto Kitap için ele aldı.
Haftanın tartışması: Geçen sene Rasim Ozan Kütahyalı’yla anlaşmalı olarak tek celsede boşanan Nagehan Alçı, X hesabında eski evliliği hakkında paylaşımlarda bulundu.
- Alçı, paylaşımlarında Kütahyalı’nın kendisine psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını belirtti. Kütahyalı ise cevap olarak X hesabında Alçı’nın boşanma sonrası yaptığı paylaşımı yeniden paylaştı.
Haftanın videosu: ABD’de köleliğe son verilmesinin anıldığı Ulusal Bağımsızlık Günü kutlamalarında (Juneteenth) uzun süre hareketsiz biçimde durduğu görülen ABD Başkanı Joe Biden, bu sefer de G7 Zirvesi esnasında boşluğa bakarak birlikte bulunduğu liderlerin arasından ayrıldığı anların görüntüleriyle gündeme geldi.
Haftanın okuması: Dün başlayan EURO 2024’te turnuvanın favorileri kimler, Türkiye’nin şampiyonluk şansı ne kadar? Mithat Fabian Sözmen, Punto için yazdı.
Kaynak: Aposto Gündem
EKOVİZYON DERGİ – ekovizyon.com.tr
POST A COMMENT.