Ekonomide devrim kararları geliyor diye duyurdular. Ama bir de baktık ki devrim kararlarının içinden et ithalatı çıktı.
Süleyman Yaşar’ın yazısından alıntı
Ekonomide devrim kararları geliyor diye duyurdular. Ama bir de baktık ki devrim kararlarının içinden et ithalatı çıktı. Yani kırmızı et üretmek için besi hayvanı yetiştiren yatırımcıya tam bir darbe vurulacak.
Niye darbe vuracak? Çünkü hükümet adına açıklama yapan Başbakan Yardımcısı yaz aylarında et talebi artıyor, dolayısıyla 15 bin 500 ton et ithal etmek için çalışma yapıldığını söyledi dün. Anlayacağınız, Türkiye’de besiciye, çiftçiye gerekli desteği verme. Sonra et ithal ederek yabancı üreticiye parayı aktar. Bunu da ekonomide devrim diye çık televizyonlarda anlat.
Peki, et ithal edince ne olacak?
Şu olacak; et fiyatları düşecek. Türkiye’de et üretmek için yatırım yapan zarar edecek. Tesisi kapatacak. Bu defa daha çok et ithal etmek zorunda kalacak bu ülke.
Bakın devrim kararları içerisinde bir de ne var? Yurtdışında verimli tarım toprakları kiralanıp tarımsal üretim yapılacakmış. Bunun anlamı şu; Türkiye’den yatırımcı parasını başka bir ülkeye götürecek, yurtdışında tarım yapacak. Hâlbuki GAP ve Konya Ovası Sulama Projesi bitirilse Türkiye’nin tarımsal üretimi tam üç katına çıkabilecek. Ama dikkate alan yok. Sanki sermaye bolluğu varmış gibi bu ülkenin parası yurtdışına götürülerek tarım yapılacak, yeni alınan kararlarla. Böylece başka ülkeye istihdam ve katma değer sağlanacak. Bu da ekonomide devrim oldu diye vatandaşa anlatılacak.
Gelelim devrim diye sunulan diğer bir değişikliğe, damga vergisinde yapılan düzenlemeye…
Meğer 52 yıllık uygulama değişiyormuş. Anlaşmaların nüshalarından damga vergisi alınmayacakmış. Bildiğiniz gibi şu anda damga vergisinde üst sınır 1 milyon 797 bin 117 lira 30 kuruş olarak uygulanıyor. Yani yatırım yapacak kişi sözleşmeyi imzaladığı anda, işin tutarı yüksekse daha kazmayı vurmadan 1 milyon 797 bin lira cebinden ödeyecek.
Daha işadamı kazmayı vurmadan cebinden yaklaşık 1,8 milyon lira damga vergisi ödediği bir vergi sisteminde yatırımcıya, bak sana devrim kararları aldık denebilir mi?
Damga vergisi sınırının her türlü sözleşmede 10 bin lirayı aşmaması gerekir. Yatırımcıyı teşvik için önce bu düzenlemeyi yapmak şart. Bu arada her türlü noter harçları da 100 lira ile sınırlandırılmalı. Ve harç için tek imza ve ilk nüsha dikkate alınmalı. Fazlası için harç alınmamalı.
Bu arada devrim olarak sunulan kararlar içerisinde tuhaf bir tedbir var. Şöyle bu tedbir; çokuluslu şirketlerin Türkiye’deki merkezlerine vergi muafiyeti getirilecekmiş. Bu uygulama acaba Türkiye vergi cenneti mi oluyor sorusunu akla getiriyor.
Bir de faizsiz finans sisteminin önündeki engeller kaldırılacakmış. Zaten bir engel yoktu ki. Gelir ortaklığı senedi, kâr ve zarar ortaklığı belgesi, kira sertifikası,varlığa dayalı menkul kıymet, faizsiz bankacılık sistemi, metrekare gayrimenkul senedi hepsi 30 senedir mevzuatta var.
Kısaca bu açıklanan tedbirler yatırımcıya bir fayda sağlamaz. Aksine tarım kesimini zora sokar. Tarım kesimi zora girince gıda fiyatları hızla artacağından emek maliyeti yükselir. Emek maliyeti yükselince sanayici rekabet gücünü kaybeder. İşte bu nedenle Türkiye’nin önce yatırım iklimini düzeltmesi gerekir. Bunun için küresel hukuk kurallarına uymak şart.
Taraf
POST A COMMENT.