Corona salgınıyla mücadele için gevşek para politikası birçok ülkede enflasyon oranlarının yükselmesine yol açıyor. Buna karşı korunmak için, yatırımcılar geçmişte öncelikle altın gibi sabit varlıklara güvendiler. Bununla birlikte, dijital varlık Bitcoin de yatırımcıların dikkatini çekiyor: iyi bilinen kripto para birimi yakında enflasyona karşı bir korunma olarak altına rakip olabilir.

Corona salgınıyla mücadele etmek için devletler, geçen yıl büyük acil durum programları başlattılar ve büyük miktarlarda harcamalar yaptılar. Pandemiden dolayı cereyan eden finansal etkileri hafiflemiş olsa da, para arzının genişlemesi ve ekonominin canlanması şimdi keskin bir şekilde yükselen tüketici fiyatları şeklinde hissediliyor. Hemen hemen tüm ekonomilerde enflasyon oranında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu nedenle yatırımcılar için, paralarını daha fazla devalüasyondan nasıl koruyabilecekleri sorusu doğal olarak ortaya çıkıyor.

Altın, enflasyona karşı bir önlem olarak yatırımcılar arasında çok popüler olmaya devam ediyor. Ancak, kripto varlıkları da yatırımcıların dikkatini çekmiyor değil. Kripto varlıklar sınıfının en iyi bilinen temsilcisi şüphesiz Bitcoin. 

Bunun iki nedeni var: Birincisi, portföyü daha da çeşitlendirmek için Bitcoin gibi dijital varlıklar kullanılabilir. İkincisi, kripto para birimi bir değer deposu olarak hizmet etmek için önemli kriterleri karşılar. Bunun nedeni, bitcoin’in tıpkı altın gibi sınırlı arzı olan bir varlık olmasıdır.

Hem bitcoin hem de altın sınırlı miktarlarda mevcut. Bununla birlikte, iki varlık sınıfı arasında önemli farklılıklar vardır. Örneğin, arz miktarının ne zaman tükeneceği sorusu. Altın söz konusu olduğunda, son gramının piyasaya ne zaman gireceği ancak tahmin edilebilir.

Öte yandan Bitcoin blok zincirinin kodunda, kaç tane madeni paranın var olacağı baştan bellidir. Yani şimdiye kadar var olan kripto para miktarı 21 milyon birim ile sınırlıdır. Kripto para madenciliği yapmak gittikçe zorlaştıkça, son kripto para yani 21 milyonuncu bitcoin, 3 Ocak 2140 yılında üretilecek.

Bitcoin ve altın, birbirine zıt bir şekilde davranıyor. Bunun nedeni, üretilen bitcoin sayısı zamanla azalırken, çıkarılan altın miktarının onlarca yıldır istikrarlı bir şekilde artmasıdır. Bugüne kadar çıkarılan 170.000 ton değerli metalin 168.000’den fazlası 1869’dan beri topraktan çıkarıldı. 1960’da dünya çapında sadece 1.190 ton altın çıkarılırken, 1990’da bu rakam 2.180 tona ve 2020’de 3.400 tona yükseldi. Bitcoin’da ise durum farklıdır: Yaklaşık dört yılda bir gerçekleşen yarılanma nedeniyle, madencilik ağı tarafından yeni Bitcoin’lerin üretilme hızı sürekli olarak düşmektedir. Böylece yeni Bitcoin’lerin bulunabilirliği zamanla azalır ve bu da altına kıyasla bir değer deposu olarak işlevini destekler.

Bitcoin’de yatırımcılar için yüksek derecede erişilebilirliğe sahiptir. Perakende yatırımcıların dijital varlıkları satın alması ve elinde tutması hiç bu kadar kolay olmamıştı. Bununla birlikte, uzun vadeli yatırım ufkuna sahip kurumsal yatırımcıların sayısı da istikrarlı bir şekilde artıyor ve dijital varlığın oynaklığını bir şekilde dengeleyebiliyor. Bitcoin enflasyona karşı bir korunma sağlamak istiyorsa, değerinde oldukça düşük bir dalgalanma derecesine sahip olmalıdır.

Bitcoin’in oynaklığı son birkaç yılda azalmasına rağmen, altın, özellikle kriz zamanlarında daha istikrarlı bir varlık olduğunu kanıtladı. Örneğin, altın fiyatı, geçen yıl Ağustos ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 1727 Euro’ya ulaşmadan önce, 2020 baharında yani pandeminin başında nispeten küçük kayıplar yaşadı.

Aynı dönemde, bitcoin fiyatı çok daha değişkendi – Nisan 2021’de, bir ay içinde yaklaşık 30.000 €’ya düşmeden önce 53.000 €’nun üzerinde rekor bir seviyeye ulaştı. İki varlığı doğrudan karşılaştırdığımızda, Bitcoin şu anda değerli metalden yaklaşık beş kat daha değişken.

Dijital varlıkların kabulü artıyor

Bitcoin’den farklı olarak altın, değerli metalin enflasyonist koşullar altında nasıl davrandığını gösteren birkaç yüzyıla yayılan bir veri kümesine atıfta bulunabilir. Bitcoin’de ise, veriler hala zayıf. Bununla birlikte, kriptoların gelecekte enflasyona karşı alternatif bir koruma olabileceğine dair işaretler iyi. Çünkü dijital varlık endüstrisi giderek daha profesyonel hale geliyor. “Erken benimseyenler” aşaması sona erdi; bu arada çok sayıda özel ve kurumsal yatırımcı piyasaya girmiştir.

Ayrıca, sektör daha düzenli hale geldikçe ve kripto tabanlı finansal ürünlerin seçimi arttıkça ilgilenen yatırımcıların sayısının artmaya devam etmesi bekleniyor. Bitcoin ne kadar kabul görürse, varlığın da o kadar krize dayanıklı hale gelmesi muhtemeldir.