Bitcoin bir aldatmaca değil bir ‘Devrim’dir

Adnan Ateş, İstanbul

1990 yılının başlarında bir grup yazılımcı kendi aralarında bir e-mail listesi oluşturdular. Bu e-mail listesi üzerinden bir çok tartışma yapılıyordu; Bilgisayar teknolojisi, Kriptografi hatta siyasi ve felsefi tartışmalar bile yapılıyordu bu grupta. Bu tartışmalar düzenli bir şekilde devam etti. Çevrimiçi bir gizlilik ve güçlü bir şifre algoritması ile insanların birbirleriyle etkileşime nasıl geçebilecekleri fikri bu grubun en çok tartışılan konu başlıklarından sadece biriydi. Bu grup kendilerine cypherpunks adını vermişti hatta 1993 yılında bir manifesto bile yayınlıyorlar. Grup büyük ve global ölçekte ki şirketleri, sermaye gruplarını bütün finansal kötülüklerin kaynakları olarak görüyorlardı. Grup bu anlamda ‘Antikapitalist’ bir kimliğe de sahipti.

Bitcoin’den önce ki dijital para girişimleri

Bu dönemde elektronik veya dijital nakit ödeme sistemi asla gerçekleşmedi. Ancak bu konu hakkında (elektronik ödeme) son 30 yıldan fazla bir süredir birçok girişimde bulunuldu.

Bu girişimlerin en bilineni şüphesiz ki PayPal’dır diyebiliriz. Çünkü Paypal’ın ciddi bir iş modeli vardı. Günümüzde de bu iş modeli dünyaca kabul edilmiş. Diğer girişimlerin başarısızlığa uğramasının birçok nedeni vardır;

  • Tüm girişimlerin ortak olan en büyük başarısızlık örneğini ‘Merkezi’ olmalarından kaynaklanıyordu. Tüm girişimler merkezi bir otorite tarafından kontrol ediliyorlardı. Bir çeşit merkezi denetimlere sahip idiler. ‘Bizans Generalleri Problemi’ (Bakınız: Ethereum) olarak bilinen teknik ile birbirinden farklı ağ türlerini mevcuttu ama hiç birisi eşler arası bir sisteme sahip değildi.
  • Güvenlik anlamında zayıf bir yapıya sahiptiler. Bitcoin’in çok iyi yaptığı ve başardığı konu olan Çift Harcama Double Spending) ile ilgili tam bir çözüm ortaya koyamadılare.
  • Kimi girişimlerde güçlü olan bankacılık lobilerinin karşısında daha fazla tutunamadılar. Ve bu lobi faaliyetlerinin kurbanları oldular.
  • Çok az bir pazara sahip olan tüccarlar için pahalı bir yapıya sahiptiler. Yapı olarak çok karmaşık oldukları için de son kullanıcılara gerçek anlamda bir faydaları yoktu.
  • Birçok kişi bu girişimleri aldatmaca olarak gördüklerinden insanlar bu girişimlere fazla güvenemiyorlardı. Bu yüzden ciddi bir iş modeline de sahip olamadılar.

Bitcoin’in yaratıcıları

Bitcoin’in nasıl ve kimler tarafından dizayn edildiği hala bir sır. Her ne kadar Satoshi Nakamoto ismi ön plana çıkmış olsa da birçok kişi bu ismin sadece bir şehir efsanesi olduğuna inanıyor. Satoshi Nakamoto adında ki kişi ya da kişiler Kasım 2016’da bir manifesto yayınladılar (Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin makalesi). Makalede Kriptolanmış verilerin eşten eşe yani uçtan uca transferinden bahsediyordu. Makalenin giriş yani özet kısmı şöyleydi;

“Özet.

Tamamen eşten-eşe çalışan bir elektronik para sistemi herhangi bir finansal kurumdan geçmeden bir taraftan diğerine çevrimiçi ödeme gönderilmesini mümkün kılar. Dijital imzalar çözümün bir parçasıdır, ancak mükerrer harcamaları önlemek için hala güvenilir bir üçüncü tarafa ihtiyaç duyuluyorsa temel faydalarını kaybederler….”

Bu makaleyi birçok kişi destekliyordu. Kriptoloji uzmanları, bilgisayar korsanları, geleneksel yazılım geliştiricilerinden oluşan değişik iş kollarına sahip insanlar makaleyi önemsediler. Bunların önde gelenleri; Hal Finney ve Gavin Andresen idi. Makalede bahse konu olan blok zincir yani Blockchain zincirinin ilk bloku 3 Ocak 2009’da yayınlandı ve buna da Genesis (yaratılış) Bloku adı verildi. Bu tarihte Bitcoin tedavüle girdi ve bilinen ile alışveriş gerçekleşmişti. Bir pizza karşılığından 10 bin Bitcoin ile ödeme yapılmıştı.

3 Ocak 2009 tarihinden itibaren dünyada Bitcoin ile binlerce alışveriş yapıldı. Halende yapılşmaya devam ediliyor. Bu boyut küresel ölçekte oldukça geniş bir hacme sahip. Yerel ve ulusal medya yayınları Satoshi olarak bir çok kişiyi afişe etti. Ama bunlarda hiç birisi değildi. Yani gerçek Satoshi’nin kim olduğu hala bilinmiyordu. Hatta bir çok kişi kendisinin Satoshi olduğunu iddia etse de bu asla doğrulanmadı. İnsanlar Satoshi Nakamoto adından nemalanmak ve faydalşanmak istiyorlardı. Ancak bitcoin.org sitesinde Satoshi’nin 2010 yılı itibarı ile ekipten ayrıldığına vurgu yapılmıştı. Satoshi Nakamoto kayıp idi ve kimse ona ulaşamıyordu!

Günümüzde Bircoin ve Blockchain eş anlamlı hale geldiler. Aslında Satoshi adında ki kişi yada kişiler elektronik ödeme sistemi gerçekleştirmek istemişti/lerdi. Ancak çok geçmeden anlaşıldı ki herkes yağmura şiir yazarken kimse aslında tüm maharetin bulutta olduğunu bilmiyordu. Burada anlatılmak istenen bulut Blockchain’in kendisidir. Blockchain’in insanlık için çok müthiş fırsatlar barındırdığı zamanla fark edildi. Bu farkındalılık günümüzde oldukça olgunlaşmış durumda ve geliştiriciler için çok büyük fırsatlar barındırmakta.

Kripro Para Ekosistemi ezber bozucu

Bitcoin’in bir ponzi yani bir aldatmaca olduğuna inanan birçok insan var. Özellikle teknoloji ile barışık olmayan klasik ekonomistler bunların en başındadır diyebiliriz. Ezber bozan bu teknoloji hakkında konuya hakim olmadan yapılan yorumlar oldukça kafa karıştırıcı. Oysa insanlar herhangi bir merkeziyetçi yapıya (bankalar veya finansal kuruluşlar) bağlı olmadan birbirlerine (uçtan uca) para gönderebiliyorlar ve hatta alışveriş yapabiliyorlar. Sadece Kripto Para Bitcoin kulanarak yaşamınıo idame eden insanların sayısı da oldukça yükseliyor. Klasik ekonomide bir çok tanım Bitcoin yani Kripto Para ekosisteminde mevzubahis olmuyor. Örneğin Klasik ekonomide Keynes, Weber, Karl Marks isimleri geçerken Kripto Para ekosisteminde ise Satoshi Nakamoto, Vitalik Butterin gibi isimlerden bahsediliyor. Klasik ekonomide hisse, çek, senet tanımlamaları varken Kripto Para ekosisteminde ise Hash, kripto, minin yani madencilik, Blockchain, blok gibi tanımlar mevcut. Dolayısıyla karşı duruş sergilemekle kalmayıp karalamayı tercih eden ekonomistlerde ezber bozucu bir hal meydana gelmiş olduğundan ‘Ponzi’ diyerek tanımlamaktan geri kalmıyorlar. Hatta Blok Zincir anlamına gelen Blockchain teknolojisine  ‘Saadet Zincirisi’ diyen ekonomistlerin varlığı aslında daha da endişe verici olarak karşımızda duruyor.

Ekonomistlerin anlamadığı bir şey var: Bitcoin bir aldatmaca değil bir ‘Devrim’dir.

 

Ekovizyon Dergi / ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.