112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla işbirliği yaparak bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç sağlayan ‘yenidoğan çetesi’, gündemin ilk sırasında. Bu yolla en az 10 bebeğin hayatını kaybettiği ve en 1 milyar liralık vurgun yapıldığı tahmin ediliyor.
Bir doktorun CİMER’e yaptığı başvuru ile fark edildiği öğrenilen olayın, 14 gündür bebeğini göremeyen bir annenin CİMER’e yaptığı şikâyetle ortaya çıktığı da söyleniyor. Bu iki başvurunun aynı günlerde yapılmış olması da bir diğer ihtimal.
22’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameye göre çetenin başında olan Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi Dr. Fırat Sarı, özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin işletmesini yasaya aykırı olarak devraldı ve kendisine bağlı sağlık çalışanlarını bu hastanelere yerleştirdi.
Sarı aynı zamanda İstanbul ve Tekirdağ Çorlu’da şubesi olan Reyap Hastanesi’nde çocuk doktoru olarak görev yapıyordu.
Şüpheliler, bebeklerin mevcut durumlarını olduğundan daha ağır gösterdi ve daha uzun süre yatış sağlayarak SGK’dan yüksek ücret tahsil etti. Bazı hasta yakınlarından fazla para alarak maddi çıkar elde etti. Kârın çoğunluğunu da sağlık çalışanı olan örgüt üyesi şüphelilerle paylaştı. Sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hemşire yardımcılarıyla verildiği ve bu nedenle de ‘pasif ötanazi’ uygulanan bebek ölüm sayılarının arttığı belirlendi.
Hastane sahipleri ve başhekimlerin de örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ettikleri iddianamede yer aldı. MHP lideri Bahçeli’nin eski koruma müdürü Murat Mantuş ve İstanbul Beylikdüzü Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Ahmet Atilla Yılmaz da şüpheliler arasında.
‘Yenidoğan çetesi’nin, olayı araştıran bir savcıyı tehdit ettiği, savcının makamına koyduğu güvenlik kamerasıyla belgelenmişti.
Konuşmalar ve ifadeler
İddianameye yansıyan telefon görüşmelerinde, “Mehtap, çocuğu öldür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur?” sözlerine “Öldüreceğim ama öldürsem de bir dert biliyorsun” yanıtı verildiği görüldü.
Çetenin, ölümüne neden oldukları bebeğin ailesinden iki kat fazla para istediği ve aksi takdirde cenazeyi vermeyeceklerini söylediği, ancak ailenin şikâyeti üzerine cenazenin teslim edildiği iddianameye yansıdı. İddianamede, ayrıca, sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketlerin kapatılıp malvarlıklarına el konulması istendi.
Sarı ifadesinde, “Tıp fakültesinde okurken PKK örgüt üyeliğinden hüküm giyerek cezaevinde yattım. Sonra okuluma dönerek mezun oldum” dedi. ‘Etkin pişmanlık’tan faydalanmak istemediğini söyleyen Sarı, “Bakımsızlıktan ölen bebek yoktur. Her şey prosedüre uygundur” ifadelerini kullandı.
Hastane listesi
İddianamede yer alan hastanelerin listesi. Bu hastaneler arasında yer alan Özel Avcılar Hospital Hastanesi, eski sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait.
Sosyal medyada hastanelere ilişkin yapılan yorumlar, yaşananların uzun yıllar devam ettiğini ortaya koydu.
Bakanlık açıklaması
Sağlık Bakanlığı, ‘yenidoğan çetesi’nin Mayıs 2023’te tespit edildiğini ve konunun adli mercilere iletildiğini açıkladı. Bakan Memişoğlu, şüpheliler arasında sağlık çalışanı olmayanların da bulunduğunu ve hastanelere kapatma cezaları uygulandığını söyledi.
Bağcılar Özel Şafak Hastanesi’nin Eylül 2024, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi’nin ise Mayıs 2024’ten bu yana kapalı olduğu belirlendi.
Listede yer alan hastanelerin faaliyetine devam ettiği biliniyor. Memişoğlu, Mayıs 2023’te şikâyetin ilk ulaştığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün başındaydı.
(Kaynak: Kapsül 19.10.2024 tarihli Bülten Resim: Google)
POST A COMMENT.