THY ‘ekonomik daralma’ kapsamında 30 uçağını park etti. Uçakların uçmamasının aylık zararı ise 25 milyon dolar.
Türk Hava Yolları, ekonomik daralma ve terör nedeniyle azalan yolcu sayısı için kış döneminde ek önlemler aldığını açıklamıştı. 30 Ekim’de başlayan kış sezonunda, talebin düştüğü 5’i iç, 17’si de dış hat toplam 22 noktaya seferler iptal edilirken, filodaki toplam 30 uçak da yere indirilerek park pozisyonuna alındığını duyurmuştu.
AYLIK ZARAR 20-25 MİLYON DOLAR
Airporthaber yazarı Ali Kıdık bugünkü yazısında THY’nin park ettiği uçakları ve havacılık sektöründeki krizi yazdı. Kıdık “Bugünleri de mi görecektik!” başlığını kullandığı yazısında “Küçük bir hesap yapalım uçakların kiraları üzerine. Airbus 330’ların aylık kirası milyon dolarla ifade ediliyor. THY’nin uçakları yeni nesil. Sadece Antalya’da park edilen Airbus 330’ların aylık gideri 13 milyon dolara tekabül ediyor. Diğer küçük gövdeli uçakları da kattığınızda aylık zararı 20-25 milyon dolar civarında” ifadelerini kullandı.
KİŞİSEL HIRSLAR, EGOLAR, MAKAM KAVGALARI
Kıdık yazısında “THY’nin uçurmadığı uçakları diğer firmalarla kıyasladığınızda bir Pegasus Havayolları, iki Onur Air, üç AtlasGlobal, dört tane Borajet yerde yatıyor demektir” ifadelerini yer verdi. THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın geçmiş dönemlerin plansız büyümesinin bombasını kucağında bulduğunu söyleyen Ali Kıdık “Bundan sonra başarısızlığın hesabını vermek zorunda kalacak. Kimin adına? Başkalarının inşaa ettiği, kişisel hırslar ve egolar içinde yaptığı makam kavgalarının dönüştürdüğü çöküşün hesabını vermek zorunda kalacak ve bu bana hiç de etik gelmiyor” diye yazdı.
“BATIŞIMIZI SIRITARAK İZLEYECEKLER”
“Boşuna aylardır yazıp-çizmiyoruz. Bu sektörün acilen sübvanse edilmesine ihtiyaç var. Aksi taktirde 2018 yılında hayal edilen üçüncü havalimanına kaç havayolu şirketi ile gireceğimizi şimdiden düşünmek bile istemiyorum” ifadelerine yer veren Kıdık yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Bu ülke büyük ise ona göre davranmak zorundayız. Avrupa’da bunun örneklerini görüyoruz. Yaşatmak mı öldürmek mi önemli onu iyi düşünmek gerekir. Biz havayolu şirketlerimizi yaşatmak zorundayız.
Bazıları beni eleştiriyor. Niye şirketlere destek olunması gerektiğini yazdığımda “neden devlet olsun” diyen çatlak sesler çıkıyor. Ben de diyorum ki, devletin destek olduğu o kadar çok şey var ki, havacılık neden olmasın diyorum.
Örneğin üçüncü havalimanının kredisine DHMİ garantör oldu. Bu ne demek? “Şirket ödeyemezse ben öderim” demek.
Korkarım ki 2016 yılında yaşadığımız turizm endeksli krize, 2017 yılında Avrupa ülkelerinden de darbe gelecek. Biz, bizi ayakta tutmadığımız sürece başkaları batışımızı sırıtarak izleyecek ve batışa çanak tutacaktır.”
POST A COMMENT.