Mezopotamya METOSAD ile dünyaya tanıtılacak

Mezopotamya’nın turizm devrimi: METOSAD ile yeni bir dönem başlıyor

Gazeteci-Yazar
Genel Yayın Yönetmeni
EKOVİZYON DERGİ

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Mezopotamya, eşsiz doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Bu muazzam potansiyeli harekete geçirmek ve bölgedeki turizm sektörünü canlandırmak amacıyla Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’daki turizmciler güçlerini birleştirdi. Mezopotamya Seyahat Acenteleri ve Turizm Otelciler Birliği Derneği (METOSAD), bölgedeki turizm paydaşlarını tek çatı altında toplayarak Mezopotamya’yı uluslararası bir turizm merkezi haline getirmeyi hedefliyor.

Mezopotamya’nın turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek için bölgedeki tüm paydaşların bir araya gelmesi gerekiyordu. Sanırım METOSAD ile ilk adım atıldı. Kadrosunu profesyonel ve deneyimli turizm sektörü çalışanlarının oluşturduğu METOSAD’ı bekleyen uzun ve keyifli bir yol var. Sahip oldukları tarihi değerler, kültürel miraslar açısından baktığımızda şu benzetmeyi rahatlıkla yapabiliriz; Malzemeler hazır sadece iyi bir aşçının ve mutfak ekibinin olması gerekiyordu. Umarım METOSAD bu mutfaktan harika işler çıkarır. Deneyimli bir kadroya sahip oldukları için harika işler çıkaracaklarına inanıyorum. Bölge ve ülke ekonomisine pozitif değer ve katma değer kazandıracak olan bu girişime başarılar diliyorum.

Bölge turizmine hizmet etmek amacı ile kurulan METOSAD, seyahat acenteleri, otelciler, yerel yönetimler ve diğer ilgili kurumları bir araya getirerek ortak bir vizyon oluşturdular. Bölge turizmi ve işletmeciler açısından oldukça sevindirici bir gelişme.  METOSAD çatısı altında bir araya gelen bu güç birliği sayesinde, Mezopotamya’nın tanıtımı daha etkin bir şekilde yapılacak, bölgedeki turizm altyapısı geliştirilecek ve sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturulacağına inanıyorum. 

Asur Tur sahibi Arkeolog Doğan Şan, Ekovizyon Dergisi’ne yaptığı açıklamada, “Mezopotamya’nın turizm potansiyeli çok yüksek. Ancak, bu potansiyeli doğru bir şekilde değerlendirmek için iş birliği ve tanıtım çalışmalarına önem vermeliyiz. METOSAD’ın bu anlamda önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum” dedi.

METOSAD’ın misyonu: Mezopotamya’yı turizmin gözdesi yapmak

METOSAD Genel Başkanı Veysi Kaya, derneğin kuruluş amacını “Mezopotamya’nın turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek ve bölgeyi dünyanın gözde turizm destinasyonlarından biri haline getirmek” olarak açıklıyor. Kaya, derneğin bölgedeki tüm turizm paydaşlarını iş birliği içerisinde çalışmaya davet ederek, büyük bir mirası hep birlikte geleceğe taşıma arzusunu dile getiriyor.

Asur Tur sahibi Arkeolog Doğan Şan, Ekovizyon Dergisi'ne yaptığı açıklamada, "Mezopotamya'nın turizm potansiyeli çok yüksek. Ancak, bu potansiyeli doğru bir şekilde değerlendirmek için iş birliği ve tanıtım çalışmalarına önem vermeliyiz. METOSAD'ın bu anlamda önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum" dedi.

Diyarbakır: Mezopotamya’nın kalbi ve turizm merkezi

Fırat ve Dicle nehirleri arasında yer alan Diyarbakır, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması ve zengin kültürel mirası sayesinde Mezopotamya’nın en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Diyarbakır Surları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasıyla da dikkat çekiyor.

“Diyarbakır, Mezopotamya’nın turizm merkezi olma potansiyeline sahip”

Bölge turizminin önemli isimlerinden, arkeolog ve profesyonel turist rehberi Doğan Şan, Diyarbakır’ın Mezopotamya turizmi için önemini vurguluyor. Şan, “Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Mezopotamya’nın kalbi konumunda. Şehrin tarihi dokusu, eşsiz mimarisi ve canlı kültürel atmosferi turistleri cezbediyor. Diyarbakır’ın turizm potansiyeli, bölgedeki diğer şehirlerle birlikte Mezopotamya’yı dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri haline getirebilir” diyor.

Mezopotamya’nın eşsiz zenginlikleri

Mezopotamya, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyülüyor. Fırat ve Dicle nehirleri, bölgeye hayat verirken, eşsiz manzaralar sunuyor. Ayrıca, bölgedeki antik kentler, ören yerleri ve doğal parklar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

METOSAD ile iş birliği ve geleceğe yönelik vizyon

METOSAD’ın kurulmasıyla birlikte, Mezopotamya turizmi için yeni bir dönem başlıyor. Dernek, bölgedeki turizm paydaşlarını bir araya getirerek iş birliğini güçlendirmeyi ve Mezopotamya’yı uluslararası alanda tanıtmayı hedefliyor. Bu sayede, bölgedeki turizm potansiyeli daha iyi değerlendirilecek ve Mezopotamya, hak ettiği değeri kazanacaktır.

Mezopotamya, insanlık tarihinin beşiği olarak kabul edilen, bereketli toprakları ve kadim medeniyetleriyle bilinen bir coğrafyadır. Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alan bu bölge, binlerce yıldır farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, zengin bir tarih ve kültürel mirasa sahiptir. Mezopotamya, günümüzde de turizm açısından büyük bir potansiyele sahip olan, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine çeken bir destinasyondur.

Bölgede yer alan tarihi kentler, tapınaklar, kaleler ve müzeler, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır. Göbeklitepe gibi dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan arkeolojik sitler, bölgenin tarih öncesi dönemlerine ışık tutmaktadır. Şanlıurfa’daki Balıklıgöl, Harran Üniversitesi ve tarihi evleri, Şanlıurfa Müzesi, Mardin’in tarihi dokusu ve Diyarbakır Kalesi, Diyarbakır Malabadi Köprüsü gibi birçok tarihi ve kültürel zenginlik, bölgeye gelen turistleri büyülemeye devam etmektedir.

Son yıllarda bölgeye yapılan yatırımlarla birlikte turizm altyapısı da hızla gelişmekte. Oteller, restoranlar ve ulaşım imkanları daha da iyileştirilerek turistlerin konforu artırılmakta.

Ekovizyon Dergisi’ne Açıklamalar

Asur Tur sahibi Arkeolog Doğan Şan, Ekovizyon Dergisi’ne yaptığı açıklamada, “Mezopotamya’nın turizm potansiyeli çok yüksek. Ancak, bu potansiyeli doğru bir şekilde değerlendirmek için iş birliği ve tanıtım çalışmalarına önem vermeliyiz. METOSAD’ın bu anlamda önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum” dedi. Şan, ayrıca, Mardin ve Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel mirasının korunması ve turizme yönelik sürdürebilirliklerinin sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Diyarbakır ve Mardin, Mezopotamya’nın turizm merkezi olma potansiyeline sahip. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için hep birlikte çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

EKOVİZYON DERGİ – ekovizyon.com.tr

Facebook Comments

POST A COMMENT.